RTÜK Başkanı Fatih Karaca aramıştı önce.. Sonra da kurulun kararı gelmişti.. Şansa Dansa pek çok yönden yayın kurallarını ihlal ettiği için uyarılmıştı. Yeni kural gereğince, uyarıdan sonra, eski uygulama devam ederse, savunma isteniyor, ondan sonra da programa kapama cezası geliyordu. RTÜK'ün resmi yazısı dosyamda.. Şansa Dansa da ekranda.. Program tüm yayın kurallarını yok saymaya devam ediyor. RTÜK'ün uyarısına kimsenin aldırdığı yok. Ülkede dağ başı yasaları sürüyor: "Ben güçlüyüm yaparım.. RTÜK, Star'ın ana haberini kapar, ama beni kapayamaz.." Özellikle karardan sonra, Şansa Dansa'yı mümkün olan her fırsatta izliyorum. Fallus simgesi direğe tırmanma yarışması göstermelik iptal edilmiş, geri kalan tüm felaketler hem de hızlanarak devam ediyor.. Sunucu arkasına dolaşıp "Cinsel tacizde bulunduğu (Bunun adı şaka) kadın yarışmacı tepki gösterince "Kız sen programı RTÜK'e kapattıracaksın" diyecek kadar cüretkâr.. İhlallerin bir bölümünü saymak isterim. 1. RTÜK'ün uyarısında açıkça yer almasına rağmen, telefonla bağlanıp yarıştırma uygulaması bütün hızıyla sürüyor. Her yayına yığınla telefon bağlanıyor. 2. Yarışmada kural falan yok. Sunucu kime isterse kazandırıyor. Kime ne isterse onu veriyor. 3. Bir bölümde yarışma da yok. Nasıl seçildiği bilinmeyen bir seyirci sunucu ile bir odaya giriyor. Orada sunucu Noel Babacılık oynuyor güya.. Eline geleni dağıtıyor. Aslında bol bol "Gizli" reklam yapıyor. Yayın içindeki reklamın adı bu. Ama sunucu öyle açık seçik, öyle abartılı ve öyle pervasız yapıyor ki.. Gizli reklam dünyanın tüm TV'lerinde yasak. Çünkü yayın etiğine aykırı.. Ayrıca fatura edilmediği için vergi kaçırma türü. Burada RTÜK'ün reklamlardan aldığı pay da yok ediliyor. Yarışmanın hemen tümünün her anında, gizli reklam var. RTÜK'ün gözünden kaçması mümkün değil. Peki nasıl kaçıyor?. 4. Yarışmanın en önemli bölümü, milyarlarca liralık büyük ikramiyeli yumurta seçmece tamamen sunucunun elinde. Parayı istediğine veriyor. İstemediğine vermiyor. Geçen cuma doğru yumurtayı bilen yarışmacıyı elinden geleni yaparak yanılttı ve 50 milyarını elinden aldı. Pazartesi günü gene yanıltmak için çırpındı ama, yarışmacı cuma gecesini izlemiş olmalı ki, sunucunun tüm çırpınmalarına, gayretlerine rağmen kararında ısrar etti. Sunucu yarışma yöneticisi Tolga'ya, orada "Süs diye oturan notere" yanıtı defalarca onaylattığı halde, mavi yumurtayı ısrarla öne getirdi. Yarışmacı diretti ve kazandı. Dünyanın hiçbir ülkesinde, sunucunun yarışmacıyı etkilemesine izin verilmez. Yarışma etiğine aykırıdır. Sonuca gölge düşürür. Kazananların kurum tarafından seçilmiş sahte kişiler olması ihtimali doğar. Yani aslında para mara dağıltılmaz, ya da istenene verilir dedikoduları yayılır. RTÜK bu ülkede sunucuların tam bir katılımcı olmalarını başından beri seyrediyor. Her yarışmada durum bu. Aslında sadece yarışmalar için bir komisyon kurulmalı ve hepsi yakından izlenmeli. Amerika'da bu tür davranışlara kongre el koyar, senato araştırması açılır. Bizde her şey serbest. Programa bir demet çiçek göndermiş çiçekçinin bile dakikalarca reklamı yapılıyor. Bunun bedeli kanala mı, sunucuya mı ödeniyor belli değil. Ama RTÜK payının ve vergisinin ödenmediği kesin. 5. RTÜK mesela bu pazartesi yayın bandını izlerse, herhalde utanacaktır. 17.30- 19.00 gibi tam bir aile izleme saatinde ve tüm çocuklar ekran başında iken, eylemler ve söylemler, müstehcen de değil, müstekreh.. Gece yarısı şovu için bile fazla olacak şeyler, burada çocukların gözleri önünde pazarlanıyor. Birkaç örnek.. Sunucu dansçı kıza "Sen 69 biliyor musun" diyor. Seyirciye dönüyor. "Bu kız 69'u bilmiyor" diyor. Bir orta yaşlı seyirci var, kenarda.. Ona durmadan "Teyze.. Teyze" argosu ile hitap ediyor ve kadına "Siz Molbed kullanıyor musunuz" diye soruyor.. Kendi yanıt veriyor.. "Sizin kullanma yaşınız geçti. Onu gençler kullanır." "Teyze sana molpedin tuvalet kağıdını versinler" diye, çirkin imalar yapıyor. Sunucu yarışmacı genç kıza "Seni öpmüyorum Molpedini öpüyorum" diyor. Rezalete bakar mısınız?. Yarışmacılardan biri özürlü. Tiki var.. Sunucu durmadan yarışmacıyı rahatsız ediyor, onu küçük duruma düşürüyor. Onun özründen ısrarla komiklik çıkarmaya çalışıyor. Bir sahnede iki erkek, sunucu ve yarışmacı dakikalar boyu birbirlerine öpücük gönderiyorlar. Bunun adı komiklik, bunun adı şov oluyor.. Peki ekran başındaki küçükler nasıl yorumluyorlar bu sahneyi kimsenin umurunda değil. RTÜK dahil.. 6. Sunucu öyle koparmış ki, yarışmacıya "O ha!.." diye haykırıyor.. Öküzlere durma nidası.. O ha!.. Peki ama asıl kime O ha!..
***
Sayın Fatih Karaca, Benimle gayet içten konuştunuz. Ben de sizinle içten konuşuyorum.. Cuma ve pazartesi gecelerine ait Şansa Dansa bantlarını isteyin ve bizzat izleyin. Mideniz bulanmazsa beni arayın, bu sütunlarda hem sizden, hem yayın kuruluşundan, hem de sunucudan özür dileyeceğim. Yarışma yönetmeni, soy adını bilmediğim Tolga Bey'e de bir notum var.. Şansa Dansa televizyonlarda izlediğim en keyifli yarışma formatlarından biri.. Onun böyle yozlaştırılmasına nasıl seyirci kalıyorsunuz?.