PERŞEMBE öğleden sonra Ortaköy'den gazeteye ulaşmaya çalışıyorum. Yola çıkalı saat olmuş.. Gazeteye yaklaştık. Tam bizim köşede, sola dönüş veren bir cep var.. Dört beş araba sığar..
O cebe girdik.. Solda döneceğimiz yol bomboş.. Trafik lambası defalarca sola dönüş için yeşil veriyor, ama biz gidemiyoruz.. Niye?..
Önümüzde duran 34 M 1122 nolu minibüs yeşile rağmen yürümüyor çünkü..
İleri gidecek çünkü.. İleri de dolu.. Peki ileri gidecek arabanın sola dönüş cebinde ne işi var?..
Çünkü minibüs şöförü demek, saygısız demek, kural tanımaz demek, uyanık (!) demek.. Önü tıkalı ya.. Sol cebe daldı.. Allah sizi inandırsın, bu sayede kazandığı yol üç araba boyu. Hepsi üç araba boyu.. Ama o üç araba boyu kazansın diye biz 10 dakika bekledik..
İnip yürüyebilirdim.. Sırf bu yazıyı yazmak için sonuna dek bekledim..
Şimdi anlıyor musunuz, kar yağınca İstanbul niye felç oluyor?. Şimdi bu adama ne ceza verecek trafik?..
"İnsan olmama"nın cezası ne?..