Adnan Polat 22 Mart 2008'de Galatasaray'da başkan olmuştu. Kullanılan 2 bin 724 oyun 2 bin 148'ini alan Polat, sadece Galatasaray'ın 33'üncü başkanı olmamış, iktidar koltuğuna güçlü bir oy desteği ile oturmuştu. O gün rekabetin olmadığı ortamdaki yüksek katılım Galatasaraylılar'ın özlediği, aradığı birlik ve beraberliğin bir göstergesiydi.
Polat seçim sonrası ilk söz olarak "526 yıllık Galatasaray geleneklerini kendime meşale olarak tutacağıma söz veriyorum" demişti. Başkan olarak ilk hamlesi, 27 Nisan 2008'de Galatasaray'ın Nonda'nın golüyle Fenerbahçe'yi yendiği derbiye eski başkanları ve eski teknik direktörlerini davet etmek olmuştu. O maçta Alp Yalman, Faruk Süren, Mehmet Cansun gibi başkanlar, Mustafa Denizli, Hagi ve Kalli gibi teknik adamların bulunmasının yarattığı sinerji Galatasaray'ı galibiyete ve şampiyonluğa götürmüştü.
Polat, başkanlığında Galatasaray'ın birlik ve beraberlik içinde olması için uğraştı. Camiada kimseyle kavga etmedi. Kendisini devirmek için liseli-lisesiz kavgasını yaratmaya çalışanların tuzağına düşmedi. Liseli olmamasına rağmen kazandığı seçimin ardından derneğe koştu; Galatasaray ile ilgili önemli kararları, kritik icraatları dernekte önce liselilere anlattı. Bölünmeyi körüklemeye çalışanlara karşı da "Galatasaray bölünemez ve parçalanamaz. Bu yolda uğraş verenler başarılı olamaz. Galatasaray Türkiye'dir" diye anlamlı bir yanıt verdi.
Polat'ın başkanlığına kuşkuyla bakanlar, başarısız olacağını düşünenler camiada birlik ve beraberlik için yaptıklarını görünce geri adım atmak zorunda kaldılar. Bu birlikteliğin finali 104. Yıl Kutlamaları idi. Burada "Biz kutlama yapmıyoruz. Aile olarak biraraya geldik" diyen Polat, yıldönümü pastasını şampiyonluklara imza atmış Canaydın dışındaki beş başkan Selahattin Beyazıt, Ali Uras, Ali Tanrıyar, Alp Yalman ve Faruk Süren ile birlikte kesti.
SUYU BULANDIRMASINLAR
Bu zamana kadar şubeler özel gecelerde biraraya geliyorlardı. Polat ve ekibi bütün faal sporcuları buluşturdu. Galatasaray'a emek veren çalışanları da biraraya getirerek dev bir sinerji yarattı. Bütün sporcular aynı ortamda yemek yiyip kaynaştılar. Birlikte eğlenip dans ettiler. Spor okullarından gelen minik Galatasaraylılar'ın başkanlar sahnedeyken başladığı "Re re re, ra ra ra"ya herkesin katılması oluşan sinerjiyi açığa çıkaran en güzel örnekti.
Balo için "Eski sporcular unutuldu. Vefasızlık yapıldı" diyenlere küçük bir hatırlatma yapayım. Polat ve ekibi, UEFA Kupası şampiyonu olmuş takımın yönetici ve futbolcularına Galatasaray Adası'nda özel bir gün düzenleyip ödüller veren ilk yönetim olmuştu. O gün oraya gelmeyenler, bugün "Baloya niye çağrılmadık?" diyerek suyu bulandırmasınlar.
Bir atasözü: "Birleşmek başlangıçtır, birliği sürdürmek gelişmedir, birlikte çalışıp birlikte hareket etmek başarıdır."