Kadrolar elimize geldiğinde G.Saray tarihine geçecek bir kulübeye tanık olduk. Tam 4 forvet; Hakan, Nonda, Ümit Karan ve Özgürcan yedekti. Kalli basın toplantısında "Mutlak kazanmamız gereken bir maç" demişti. Ama sahaya kaybetmeme mantığı üzerine kurulu bir kadro sürdü. Belli ki Kalli'nin aklı Trabzon maçını kazanan kadroda kalmıştı. 45 dakikada G.Saray'ın Panionios kalesinde tek pozisyonu yoktu. Çünkü Kalli'nin oyuncu tercihleri yanlıştı.
Bir aydır topu ayağına sürmeyen Linderoth, Barış'ın pozisyonunda sağda oynuyor, Hasan ikinci sol bek gibi Volkan'a yakın duruyordu. Panionios'un kalabalık savunmasında Serkan Çalık tek başına ağa takılmış balık gibi çırpınıyordu. G.Saray tam bir mahalle takımı gibi dağınık ve uyumsuzdu. İki pas üst üste yapamıyorlar; Lincoln Mehmet Topal ve Arda iyi mücadele etmelerine rağmen yardım gelmediğinden çok pas hatası yapıyorlardı.
Linderoth'un sakatlanıp çıkması ve Hakan Şükür'ün girmesi G.Saray'ın ve Kalli'nin kurtuluşu oldu. Hakan, Panionios savunmasının dengesini bozunca Serkan Çalık rahat nefes alıp daha çok boş alan bulmaya başladı. Hasan Şaş sağ tarafa, Arda da gerçek yerine geçti. Hakan'ın girişi ve kadro içi değişim G.Saray'ın hücumda etkili olmasını sağladı. Bu baskıda sahneye Serkan Çalık çıktı. Önce golünü attı, ardından penaltıyı yarattı. Ama bu iki golde de İspanyol hakemin katkısı büyüktü. Çünkü gol ofsayttı,Serkan da penaltı pozisyonunda kendini attı.
HAKAN KENDİSİYLE YÜZLEŞMELİ
Kalli Serkan'dan verim almak istiyorsa tek forvet oynatmamalı. Çünkü Serkan çabuk süratli ve çok gezinen bir oyuncu. Hakan ve Nonda gibi yüksek toplarda etkili forvetlerle oynadığında rakip kalede çok tehlikeli olur.
Zafer gecesinin kader adamı Hakan Şükür'dü. Attığı golü önce orta sahadan başlattı, ardından Mehmet Güven'in ortasını enfes kafayla Panionios ağlarına bıraktı. Hakan, Adnan Polat'ın sözlerinden çok etkilenmiş olacak ki sahada onur mücadelesi yaptı. 18'lik delikanlı gibi oynadı, koştu çalıştı top kaptı. Serkan'ın kazandırdığı penaltının asistini yaptı ve golünü de attı. Yönetim ve Hakan yaşananları unutmalı, G.Saray'ın başarısı için kol kola girmeli. Hakan böyle oynadığı sürece ne medya ne de yönetim tek kelime edemez. Bu yüzden Hakan da kendisiyle yüzleşmeli.