UEFA'nın kararını bir Türk vatandaşı olarak içime sindiremiyorum. Laik Türkiye'nin "Terörist ülke" konumuna sokulmasına isyan ediyorum. İngilizler'in ve İtalyanlar'ın oyuncağı durumuna düşen UEFA'nın bir siyasi komplonun içinde baş aktörlüğe soyunmasını kınıyorum. Bu adaletsiz ve mantıksız kararın "Spor, dostluk, barış ve kardeşliktir" ilkesini hançerlediğini iddia ediyorum. Haklı davamızda çırak çıkarıldık, medeni yollardan sonuca gitmeye çalıştık ama UEFA'nın patronlarını ikna edemedik. Sızlanmanın faydası yok Şimdi ağlamanın, sızlamanın, dövünmenin bir faydası yok. Galatasaray bu gece Westfalen Stadı'nda Juventus'un karşısına dikilecek ve Avrupa Kupaları'nda mum ışığına benzeyen şansını yeniden parlatmaya çalışacak. Bu duruma kader de diyebiliriz "Her işte bir hayır vardır" gözüyle de bakabiliriz. Belki de Galatasaray'ın tarihi tekerrür ettirişine tanık olabiliriz. Çok değil, bundan 3 yıl önceydi. Galatasaray, UEFA zaferine giden yolda beynine ve yüreğine şampiyon olma inancını Dortmund'ta yazmıştı. UEFA kapısı burada açıldı 2 Mart 2000'de Westfalen Stadı gurbetçilerimizin istilasına uğramıştı. Galatasaray otoritelerin "Final oynar" gözüyle baktığı Dortmurd'u HH formülüyle yani Hakan Şükür ve Hagi'nin golleriyle 2-0 yenip yazacağı tarihin ayak seslerini Avrupa'ya dinletmişti. O müthiş zafer Galatasaray'ın "Avrupalı Aslanlar" oluşunun temel atma töreniydi. Bugün 2 Aralık 2003. Tesadüf mü bilinmez aralıkın ikinci gününde yine Dortmund'ta Galatasaray bu kez Juventus önüne varoluş için çıkıyor. Tribünler tıpkı Ali Sami Yen gibi olacak. Her yer sarı-kırmızıya boyanacak. Galatasaraylı futbolcular şöyle diyor: "Masa başında kazanmak isteyen Juventus'a Westfalen'i dar edeceğiz."
O ruh yapısında mevcut
Aynı otelde kaldığımız İtalyanlar oralı bile değil. Del Piero'yu, Thuram'ı, Tacchinardi'yi, Letrottaglie'yi Dortmund'a getirmemeleri maça olan ilgisizliklerini gösteriyor. Belki de "Nasıl olsa kazanırız" diyorlar. Galatasaraylı futbolcuların iddialarını gerçekleştirebilmek için sahada yüreklerini ortaya koymaları şart. Dortmund'u seçmek geçmişe duyulan inanç ve özlem olabilir ama anılara sığınmak yaşlı zihinlerin koltuk değnekleridir. Galatasaraylı futbolcular Avrupa'da yeniden kükremek istiyorlarsa icraatlarını lafla değil ayaklarıyla, beyinleriyle ve yürekleriyle yapmalıdırlar. Çünkü o ruh Galatasaray'ın temelinde var.