Bu sene Trabzonspor'u seyrederken istemez istemez hep geçen seneki performansıyla kıyaslıyorum. Bu sene de yapı aynı ama isimlerin değişik olması aynı sistemin çok farklı uyugulanmasına sebep oluyor. Evet futbolda sistem önemli ama belirleyici olan zaman zaman bireysel beceriler oluyor. Dün akşam Trabzonspor'a baktığımızda ilk yarı tüm ipleri alan bir Antalyaspor vardı. İstediği her şeyi yaptı 45 dakika boyunca. Topa sahip oldu, pas yaptı ve iki farklı galibiyete getirdi oyunu.
Bu tip takımların ortak yönü, bu oyunu sürdürememeleri... Takımlar aynı ama oyunlar farklı oynanıyor ikinci yarı.. Geriye düşen Trabzonspor çok iyi işler yapmasa da, baskıyı arttırıyor, tempoyu yükseltiyor ve kendisinin bile inanamadığı skor performansıyla Burak oyunu 2-2'ye getiriyor. Burak artık öyle bir hal aldı ki, oyuncu becerilerinden çok psikolojisiyle oynuyor. Kendine güven tıpkı Burak'ta olduğu gibi çok iyi olmasanız da çok etkin kılabiliyor sizi 90 dakika boyunca. Burak da dün akşam aynen bunları yaptı.

DEVRE ARASI FIRSAT OLABİLİR
Sezon başından beri ifade etmeye çalıştığımız gibi tek oyuncuya endeksli oyunlar uzun soluklu yarışlarda takımı kesinlikle kayıplara uğratacaktır dün akşam olduğu gibi... 8. haftada Trabzonspor için ligin ilerisine doğru baktığımızda Şampiyonlar Ligi ile beraber götürülen mücadelede iki kulvarda da başarılı olmak çok zor gözüküyor. Trabzonspor'da geçen sezona göre iki temel eksik var.
Bir, orta sahanın ileriye doğru atak üretme organizasyonu; iki, Burak'ı santrfor olarak kullandığımızda iki kenardaki oyuncunun yetersizliği.. Halil gerçekten iyi niyetli oynuyor ancak beceriyle değil, mücadeleyle oyunu çözmeye çalışması üretmek için yetmiyor. Play-off'u hedefleyen bir Trabzonspor devre arasında transfer yoluyla oyuncu planlamasını tekrar belirlemeli.