Göreve geleli henüz iki ay kadar oldu ama ABD'nin yeni Dışişleri Bakanı John Kerry daha şimdiden Türkiye'yi iki kez ziyaret etti. Ortadoğu'da neredeyse Washington'dan daha fazla zaman geçiren bir bakan var şimdi görevde.
Bu durum açıkça gösteriyor ki her ne kadar Obama yönetimi ilgi ve enerjisini Asya-Pasifik bölgesine kaydırmak istese de Ortadoğu'da bitmek bilmeyen sorunlar Washington'un yakasını kolay kolay bırakmıyor.
Üstelik Ortadoğu'ya yönelik bu üst seviye ilgi Kore yarım adasında Kuzey Kore ve Güney Kore arasında savaş rüzgârları eserken yaşanıyor.
Peki Kerry niye Türkiye'ye ikinci kez geldi ve Obama yönetimi Ortadoğu'da ne yapmaya çalışıyor? Bu iki soru aslında birbirine yakından bağlı. Kerry'nin ziyareti Washington'un gözünde Türkiye'nin Ortadoğu'daki bütün sorunlarla ilgilenen ve bu sorunların çözümüne yardımcı olacak bir müttefik olduğunun kanıtı.
Mesele ister İsrail- Filistin barış süreci, ister Irak, Suriye veya İran olsun, Ankara ve Washington arasında bir koordinasyon olmadan bu konularda fazla zemin almak mümkün olmuyor.
Zaten tam da bu nedenle Obama yönetimi için Türkiye ve İsrail barışması son derece önem taşıyordu. İsrail ile kavgalı bir Türkiye'nin bölgede manevra alanı azalmakla kalmıyordu. Ortadoğu'daki barış sürecini daha da zorlaştıran bu anormallik aynı zamanda bölgede ABD'nin stratejik çıkarlarına da zarar veriyordu. Şimdi bu ikinci ziyaretle Kerry'nin en önemli amaçlarından biri, Obama sayesinde Netanyahu'nun özür dilemesi sonrasında, iki ülke arasında normalleşme için yakalanan ivmenin kaybedilmemesi.
Yani bir bakıma amaç bir an evvel Türkiye ve İsrail arasında diplomatik ilişkilerin en üst seviyede tekrar kurulması için "tam saha pres yapmak."
Unutmamak gerekiyor ki ancak ve ancak bu normalleşme sağlandıktan sonra Türkiye tekrar Filistin meselesinde etkili bir aktör haline gelecektir. Zira etkili bir aktör olmak için hem İsrail hem de Filistin tarafıyla diyalog kurabilmek gerekiyor. Mısır'da görevde olan Mursi yönetimi son Gazze krizinde hem İsrail hem de Hamas'la diyalogu sayesinde başarılı bir arabuluculuk rolü oynadı. Eğer Ankara Filistin meselesinde tekrar devreye girmek istiyorsa aynı yolu izlemek zorunda. Tabii ki bu arada Ankara ve Washington gündemine Suriye başta olmak üzere acil başka meseleler de var. Obama yönetimi Suriye konusunda son haftalarda ciddi bir revizyon yapıyor. Amaç askeri açıdan daha etkili bir yardım yapabilmek.
Henüz yönetim içinde Suriye'ye bir askeri müdahale konusunda uzlaşma oluşmadı.
Ancak Suriye'de direnişin ele geçirdiği bölgelerde askeri eğitim sağlamak yönünde bir kararlılık söz konusu. Bu askeri eğitimin Ürdün ve Türkiye'ye yakın güney ve kuzey Suriye'de ABD askerlerinin de katılımıyla yapılması planlanıyor.
Washington'da konuşulan başka alternatiflerden biri de Suriye'ye kapsamlı bir hava saldırısı düzenleyerek Suriye hava kuvvetlerinin etkisiz hale getirilmesi.
Rejimin çöküşünü hızlandıracak ve sivillerin ölümünü azaltacak bu tür formüller masada.
Sonuç olarak hangi politika izlenecek olursa olsun, bütün bu konularda Obama yönetimi Türkiye ile en yüksek seviyede koordinasyon içinde olmak istiyor. Bu nedenle Kerry'nin ziyaretine şaşırmamak gerekiyor.