Dünyanın en pahalı ürününü biz üretiyoruz: Haber. Hele "Özel haber"e yaptığımız harcamaları alt alta yazıp topladığınızda, önünüze finansal açıdan çok ciddi bir külfet çıkıyor.
Sonra bir bakıyorsunuz; o "Özel haberiniz"i, televizyonlar, radyolar, internet siteleri sizden izin isteme zahmetine bile katlanmadan çalmış, gün boyu sakız gibi çiğneyip duruyor. Hatta o haber üstüne -bedava konuklarla- incir çekirdeğini doldurmayan her türlü gevezeliği de yapıyor.
Tüm gazetelerin genel yayın yönetmenleri kenetlendik, devlet ve hükümet yetkililerine bu hırsızlığın vahim boyutlarını olanca açıklığıyla anlattık, ikna ettik. İşte bu çabalarımızın sonucu olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı, "Telif Hakları Yasası"nda önemli bir değişiklik tasarısı hazırlıyor.
Şimdilik taslak halinde olan tasarıya göre, televizyon kanalları, radyolar ve internet siteleri, gazetelerin özel haberleri ile köşe yazılarını izinsiz kullanamayacak.
Yakın bir gelecekte Meclis'e gönderileceğini umduğum bu yasa değişikliği tasarısı meslektaşlarıma yeni istihdam kapıları da açacak. Çünkü televizyonlar, radyolar ve internet siteleri gerçekten ciddi habercilik yapacaklarsa, kendi kadrolarını oluşturmak zorunda kalacaklar.
Gazetelerin özel haberlerini alıp, birkaç uzmana "Ne diyorsunuz" diye sorarak veya konu mankeni uzmanlara (!) saatlerce tartıştırarak bedava vakit doldurma dönemi -umuyorum ki- bitecek.
Yine umuyorum ki, bu düzenleme sayesinde Türkiye'de "Huffington Post" benzeri ciddi, güvenilir, gazeteler kadar önemli haber sitelerinin yolu açılacak.
Ve yine umuyorum ki, emek hırsızlığıyla hazırlanmış sitelerin oturdukları yerden reklam almaları artık sona erecek.
Bu sömürü çarkına bir çarpıcı örnek vereyim: "Google"ın, sadece gazetelerin haberlerine bağlantı verme hizmeti karşılığı aldığı reklam, geçen yıl tüm ABD basınının reklam hacmini geçti. Pes!
Sağlıklı ve mutlu bir hafta dileğimle...