Demokrasinin beşiği olan Atina'da demokrasiye inanç ve güven son dönemde hiç bu kadar dibe vurmamıştı. Son dönemle, Albaylar Cuntası'nın devrilip demokrasiye dönüldüğü 1974'ten bu yana geçen 37 yılı kastediyorum.
Bir başka deyişle, M.Ö. 6'ncı yüzyılda Atina'da ağır bir ekonomik ve sosyal krizin ürünü olarak ortaya çıkan demokrasi, doğduğu diyarda yine ağır bir ekonomik ve sosyal krizin pençesinde can çekişiyor.
Önümdeki iki veri beni bu karamsar değerlendirmeye yöneltti.
Birincisi, "Kapa Enstitüsü"nün yaptığı ve hafta sonunda "To Vima" gazetesinde yayınlanan anketin sonuçları. Buna göre, halkın sadece yüzde 10.5'i PASOK'un bir dönem daha iktidar olmasını istiyor. Ana muhalefet partisi Yeni Demokrasi'nin iktidara gelmesini destekleyenler daha da az: Yüzde 7.5. Bu rakamlar, sistemin çatırdamakta olduğu sonucunu veriyor.
Daha vahimi var: Ankete katılanların yüzde 30'u ülkenin ara dönemlerin ürünü olan "Teknokratlar hükümeti"nce yönetilmesinden, yüzde 22.7'si ise "Seçim ve parlamento sorunu olmayacak güçlü bir lider"in işbaşına gelmesinden yana. Yani, Yunan halkının yüzde 52.7'si demokrasi dışı çözümlere, hatta diktatörlüğe razı bir çizgiye geldi.
İkinci veri "Info Grece" sitesinin düzenlediği bir anket. Şöyle:
1974'te demokrasiye dönülmesinden bu yana Yunanistan'ı yöneten altı başbakanın adları sayılıyor: Konstantin Karamanlis (1974-1981), Andreas Papandreu (1981-1990 ve 1993- 1998), Konstantin Mitsotakis (1990-1993), Kostas Simitis (1998-2004), Kostas Karamanlis (2004-2009) ve Yorgo Papandreu (2009-)
Sonra da soruluyor: Yunanistan'daki krizin başlıca sorumlusu bu altı başbakandan hangisi?
Yanıtlayanlar sadece cunta sonrası dönemin ilk başbakanı Konstantin Karamanlis'i aklıyorlar. Kostas Simitis ile Konstantin Mitsotakis'e biraz hoşgörülü davranıp krizin ikinci derecedeki sorumluları olarak gösteriyorlar. Ve üç başbakana alabildiğine yükleniyorlar: Andreas Papandreu, Kostas Karamanlis ve Yorgo Papandreu.
Bu da, yukarda özetlediğim "To Vima"da yayınlanan anketin sonuçlarını doğruluyor: Kostas Karamanlis her ne kadar Yeni Demokrasi'nin başından ayrılmış olsa da "Merkez sağ"ı simgeliyor, Yorgo Papandreu ise "Merkez sol"u. Krizin faturasının demokratik sistemin iki ana partisine kesilmesi, Yunanlılar'ın demokrasiye inançlarının zayıflamasının bir başka karinesini oluşturuyor.
Atina'daki Agora Müzesi'ndeki bir anıt taş, demokrasinin simgesi kabul edilir. Anıtta, tanrıça şeklinde gösterilen "Demokrasi", bir bilge figürüyle anlatılan "Demos"un, yani halkın başına defne dallarından yapılmış bir taç koyuyor.
Yunan dostlarımız neredeyse 2.500 yıllık bu anıttaki defne tacı başlarından atma noktasına gelecek kadar bunaldılarsa, vah ki vah...