Yunanistan'ın AB-IMF tarafından kurtarılmasının üstünden bir yıl geçti ama ekonomisi düzeleceğine her geçen gün daha da kötüye gidiyor.
AB istatistik kurumu "Eurostat"ın açıkladığı son veriler karamsarlığı daha da artırdı.
Nasıl artırmasın? 2010'un bütçe açığı yüzde 9.6 olarak öngörülüyordu, yüzde 10.5 çıktı. Kamu borcunun gayrisafi milli hasılaya oranı da bir yılda 15 puan birden artarak yüzde 142.8'e fırladı.
Bu veriler, Yunan halkı için en az 4-5 milyar euro'luk ek önlem paketi ya da özveri demek. Açarsak;
Kamu harcamaları daha da kısılacak, dolayısıyla sağlık, eğitim ve ulaşım başta olmak üzere temel hizmetlere daha az para ayrılacak.
Kamudaki istihdam daha da budanacak.
Çalışanların ve emeklilerin maaşlarında yeni kesintiler yapılacak...
Daha hızlı ve daha geniş kapsamlı özelleştirme yapılacak.
Özelleştirilen her kurum ve kuruluşun personelinin çoğu işini yitirecek.
Peki bu ek özveriye değecek mi? Cevap: Yunan halkı inanmıyor. Tam tersine, bugünkü verilerin, yardım ve önlem paketlerinin açıldığı tarihe göre daha da kötüleştiğini görerek, "Bir yıl boşa mı gitti" sorusuna yanıt arıyor.
Sadece Yunan halkı değil, uluslararası piyasalar da Yunanistan'tan umutlarını kestiler. Şu rakamlara bakın: Piyasalar Yunanistan'ın 10 yıllık tahvillerine yüzde 14.7 faiz istiyor. Hele 2 yıllık tahvillere talep edilen faiz oranı daha da başdöndürücü: Yüzde 21.8!
Yunanistan kamu kâğıtlarının faizi son bir yılda sadece bir kez düştü: 2010 Mayıs'ı başında. O tarihte bir haber yayıldı, iki yıllık Yunan tahvilinin faizi yüzde 8.5-9'lara iniverdi. Haber, daha doğrusu piyasaları dalgalandıran söylenti neydi dersiniz?
Buyurun: "Yunanistan, Türkiye'ye Anadolu kıyılarına yakın birkaç adayı 40 milyar euro'ya satmayı önerdi. Türkiye bu teklifi incelemeye karar verdi!"
Tabii arkası gelmedi. Gelemezdi de zaten. Çünkü sık sık gördüğümüz piyasa kuyusuna atılmış taşlardan biriydi.
Dün sabah Atina muhabirimiz Stelyo Berberakis'i arayıp sordum: "Başbakan Erdoğan'ın Çılgın Projesi oralarda nasıl yankılandı?"
Telefonda bir kahkaha attı; "Radyolarda- televizyonlarda, internet sitelerinde, bloglarda 'Biz her gün biraz daha dibe batarken, Türkiye uçuyor' yorumları yapılıyor" dedi.
Haklılar. Türkiye'nin bu projeye harcayacağı para, Yunanistan'ı düze çıkarır.
Stelyo'ya söylemedim ama artık Yunan adalarına ihtiyacımız kalmadı.
İstanbul'u 7-8 milyon kişinin yaşadığı koca bir adaya dönüştürüyoruz.
Yine Stelyo'ya söylemedim, Ege'deki adaları alamadık ama Papandreu Hükümeti özelleştirme programına kamu arazilerini satmayı da koyarsa, Ege adalarındaki mülklere Türkiye'den çok müşteri çıkar.