Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERDAL ŞAFAK

Avrupa'dan feryatlar

Dış basında Türkiye yorumlarından geçilmiyor. Öven var, yeren var. Takdir eden var, eleştiren var.
Ama tüm yorumlarda bir noktaya özellikle vurgu yapılıyor: Türkiye'nin özgüveni.
Özgüveni besleyen kaynakların başında da, "Küresel ekonomik krizi birçok AB üyesinden daha iyi bir şekilde aşmış olması" sayılıyor.
Birçok AB üyesinden daha iyi şekilde ve de IMF'ye muhtaç olmadan...
IMF deyince herkesin aklına ekonomik yönetimi AB'nin ve IMF'nin denetimine geçen Yunanistan geliyor. Ama beterin de beteri var.
İki örnek vereceğiz. Biri hemen burnumuzun dibinden, öbürü Baltık kıyılarından.
İkincisinden başlayalım. Baltık Cumhuriyetleri'nden 2.2 milyon nüfuslu Letonya 2000-2007 döneminde yılda ortalama yüzde 9 büyüdü. Hızlı büyüyen her ülkede olduğu gibi, Letonya'ya da yabancı yatırımcı akın etti. Ücretleri ve refah düzeyi artan halk, tüketim çılgınlığına kapıldı. Tüketmek için de boğazına kadar borçlandı.
Sonra 2008 küresel krizi patlayıverdi. Yatırımcılar çekip gitti, büyümenin yerini gerileme aldı. Ve de Letonya devleti ile halkı borcuyla başbaşa kalınca "İmdat" demeye başladı.
Çığlıklarını üyesi olduğu AB ile IMF duydu. Koşup geldiler. 7.5 milyar euro'luk yardım paketiyle. Ve de reçeteleriyle: Kamu çalışanlarının maaşında yüzde 30, emeklilerin aylığında yüzde 10 kesinti, asgari ücrette yüzde 20 indirim, sağlık harcamalarında yüzde 30 daralma...
Sonuç? Buyurun: Kriz yılı 2008'de sadece yüzde 4 küçülen Letonya'nın gayrisafi yurtiçi hasılası 2009'da yüzde 18 azaldı. Bu yıl bu oranın yüzde 26'ya fırlayacağı hesap ediliyor. Dünya rekoru!
Gelelim yakınımızdaki yıkıma. Romanya'da halk bir haftadır ayakta. Hükümetin istifasını istiyor, cumhurbaşkanının konutunu basıyor, parlamentoyu ve bakanlık binalarını kuşatıyor...
Neden? Çünkü Rumen hükümeti IMF'nin 2009'da açtığı toplam 20 milyar euro'luk kredinin ikinci dilimini alabilmek için bütçede yıl sonuna kadar 1.7 milyar euro'luk tasarruf gerçekleştirmek zorunda. Bunun için de 1 Haziran'da yeni "Önlemler paketi"ni uygulamaya koyuyor: Kamu çalışanlarının maaşı yüzde 25 düşürülecek, emeklilerin aylıkları ile işsizlik yardımları ise yüzde 15. Ayrıca yoksullara yapılan sosyal yardımlar da iyice kırpılacak...
Ve Rumenler isyanlarda. O kadar ki, komünist rejimi ve kurşuna dizdikleri diktatör Nikolai Ceausescu'yu özlemeye başladılar. Protesto gösterilerinde Ceausescu'nun portreleri taşınıyor...
Bu iki örnekten çıkarılacak ders: IMF'nin bastığı toprakta ot bitmez.
Bakalım, topun ağzındaki Portekiz'den önümüzdeki günlerde ne gibi feryatlar işiteceğiz.
Ne diyor Batı basını; "Türkiye'nin özgüveni yükseldi. Küresel ekonomik krizi birçok AB üyesinden daha iyi şekilde aştığı için.". Daha iyi şekilde ve daha kısa sürede. Ve de en önemlisi IMF'ye muhtaç olmadan. Çok şükür.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA