Başbakanlık Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü'nün (BYEGM) sitesi her sabah ilk ziyaret ettiğimiz internet adresleri arasında yer alıyor.
Sitenin "Dış basında Türkiye" bölümünde haftanın 5 günü ABD'den Japonya'ya, Avrupa'dan Ortadoğu'ya, Kafkaslar'dan Çin'e kadar dünyanın tüm bölgelerindeki medyada Türkiye'yle ilgili olarak yayınlanan yorumlara yer veriliyor.
O yorumlara bakarak, yabancı basının Türkiye'deki hangi konularla ilgilendiğini görebiliyoruz. Bir başka deyişle, küresel medyanın Türkiye nabzını tutabiliyoruz.
Şu sıralar BYEGM sitesine çevirileri konulan yorumlarda DTP'nin kapatılması sonrasının gelişmeleri ezici ağırlığa sahip. Ve neredeyse tüm yorumlar olumsuz. "Bu iş kötüye gidiyor" havasında.
Pek de haksız sayılmazlar. KCK operasyonunda gözaltına alınan belediye başkanlarına ve diğer siyasilere -velev ki plastik de olsa- kelepçe vurulması, "Demokratik açılım" ın tüm kazanımlarını sıfırladı. Açılıma tam destek sağlayan aydınlarda ve sivil toplum örgütlerinde bile karamsarlık belirtileri uç vermeye başladı.
Ankara'nın hızla bu havayı, bu kara bulutları, haydi biraz yumuşatalım, bu sisleri dağıtması gerekiyor. Çünkü belirsizlik, son günlerde Güneydoğu ve Doğu Anadolu kentlerinde görüldüğü gibi, meydanı "Dumanlı havayı sevenler"e bırakmak sonucunu yaratır. Geriye gidiş ise çatışma ortamına zemin hazırlar.
Peki, sisler nasıl dağıtılabilir? Hem gönül alıcı jestler yaparak, hem de Kürt sorununun çözümüne yönelik somut ve cesur adımlar atarak. Bir eylem planı açıklayarak.
Örneğin, Cumhurbaşkanı Gül'ün DTP'nin yerini alan BDP yönetimini ve o partiye geçen DTP'li milletvekillerini kabul etmesi, çok anlamlı bir "Devlet jesti" olabilir. Zira Ankara'da herkesin bildiği bir kural var: "Devletin yüzde 90'ı şekildir."
Somut adımlara gelince; Kürtçe coğrafi isimlerin geri verilmesi bu saatten sonra amiyane tabirle "Kesmez". Güneydoğu'da belediyeler zaten onu yapmaya başladılar. Bize göre en azından Siyasi Partiler Kanunu ile Seçim Kanunu'nu değiştirmek veya yenilemek, böylece hem Kürtçe siyaset yapmanın yolunu açmak, hem de seçim barajını düşürmek esaslı bir başlangıç oluşturabilir.
Hükümet ne yapacaksa bir an önce yapmalı. Mutlaka ama mutlaka inisiyatif almalı. Bir an önce. Derhal...