Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Elazığ'da verdiği konferansta "Bu krizin çözümünü bilen yok" dedi.
Haklı. Başta siyasiler ve iktisatçılar olmak üzere hiç kimse krizin ne kadar süreceğini ve bittiğinde ardında nasıl bir tablo bırakacağını kestiremiyor. Öylesine karanlık bir tüneldeyiz ki, herkes el yordamıyla ilerlemeye çalışıyor.
Daha da vahimi, işleri ekonominin nabzını tutmak ve gelişmeleri kestirmek olanlar, krizin nasıl geldiğini bile anlayamadılar.
ABD Merkez Bankası (Federal Reserve Board) Başkanı Ben Bernanke, "Subprime (Yüksek riskli konut kredileri) sorununun böyle bir krizi tetikleyeceğini aklımın ucundan bile geçirmedim" diyor.
Bernanke'nin selefi Alan Greenspan, "Bu krizin ezberini bozduğunu" söylüyor.
Avrupa Merkez Bankası Başkanı JeanClaude Trichet, "Krizin boyutlarını kavrayamadığını" itiraf ediyor.
Haklarını yemeyelim; dünyanın altını üstüne getiren bu finansalekonomik depremi en azından iki kişi gördü: Biri New York Üniversitesi öğretim üyelerinden, İran Yahudisi kökenli iktisatçı Prof. Nouriel Roubini, diğeri ise bir astrolog! Evet, bir Fransız falcı! Adı: Marc Cerbere.
Roubini borsaların alabildiğine at koşturduğu, bankaların kârlarının rekor üstüne rekor kırdığı, bu rekorlardan nasiplenen bankacıların da çeklerdeki sıfırların sayılamadığı yıl sonu primleriyle ihya oldukları (Düşünün; ABD'nin ilk 7 bankasının CEO'ları 4 yılda toplam 5.8 milyar dolar ikramiye aldılar!) günlerde, 2006 sonundaki bir IMF toplantısında, "Beyler, yüzyılın krizi geliyor" demişti. O kadarla kalmamış, batacak bankaları tek tek saymıştı.
Satürn-Uranüs karşıtlığı
Fransız falcı Marc Cerbere'in kehanetine gelince...
Önce önemli bir noktayı hatırlatalım: Günümüzün egemen siyasalekonomik sisteminin oluşumunda astrologların görmezden gelinmemesi gereken payları (veya sorumlulukları) var. 1929 ekonomik krizinden sonra ABD'yi, dolayısıyla da dünyayı yeniden ayağa kaldıran Başkan Franklin Delano Roosevelt, "New Deal" politikalarını hazırlarken sürekli astrologlara danıştı. Neoliberal yeni dünya düzeninin mimarı Başkan Ronald Reagan, Beyaz Saray'da yanı başında hep bir astrolog bulundurdu. Danışman olarak. Reagan'ın Avrupa'daki temsilcisi İngiltere Başbakanı Margaret Thatcher tüm önemli kararlarının öncesinde falcısıyla bir odaya kapandı. Hatta Fransa'nın sosyalist Cumhurbaşkanı François Mitterrand'ın bile gizliden gizliye falcıların küresi önüne oturduğu ölümünden sonra ortaya çıktı.
Evet, şimdi Marc Cerbere'in kehanetlerine geçebiliriz.
Yıl başında ciddi bir uluslararası ajans, onun 2008 ve sonrasıyla ilgili kıyamet öngörülerini haber yapınca ilgilendik, "Bakalım ne kadar tutturacak" diye sakladık. Ve iki gün önce dosyamızdan çıkardık. Cerbere şöyle diyordu:
"2008 ile 2010 arasında dünya, tarihin en büyük depresyonunu yaşayacak. Borsalar çökecek. Finans sisteminin temelleri sallanacak. Ekonomiler derin bir resesyona girecek. Neden? Çünkü Satürn ve Uranüs gezegenleri karşı karşıya gelecekler. Biri Başak, diğeri Balık burcunda. (Not: Astrologlar buna "Gezegenlerin karşıtlığı" diyorlar.) Bu karşıtlık gerilimleri artıracak. Satürn ve Uranüs'ün karşıtlığı daha önce hep karmaşa dönemlerinde görüldü. Örneğin 1873 ilkbaharında. Onun sonuçları malum..."
Astrolog; "Sonuçları malum" derken, 9 Mayıs 1873'te Viyana Borsası'nın çökmesiyle başlayan büyük krizi kastediyor.
Hemen belirtelim; Satürn istikrarın simgesi, Uranüs ise belirsizliğin, karmaşanın, hatta kaosun.
Ve ne zaman karşı karşıya gelseler bir şeyler oluyor: 1776 Temmuz'unda (ABD'nin bağımsızlığı), 1988 Şubat'ında (Kızıl Ordu'nun Afganistan'dan çekilmesi), 1989 Kasım'ında (Berlin Duvarı'nın çökmesi) görüldüğü gibi.
Yine astrologların yıldız haritalarına göre, Satürn-Uranüs karşıtlığı geçen ay başladı, bu ay boyunca etkisini sürdürecek. Bitmedi; önümüzdeki yıl 5 Şubat ve 15 Eylül'de, 2010'da ise 26 Temmuz'da tekrarlanacak. Ondan sonra rahat.
Çok merak ediyoruz; "Kriz 18 ay daha sürecek. Dünya ancak 2010'un ikinci yarısında kendini toparlamaya başlayacak" diyen iktisatçılar, acaba bu öngörülerinde yıldız takvimlerine mi güveniyorlar?