Amerikalı emekli Albay Ralp Peters'in, Ortadoğu'nun sınırlarını din, mezhep ve etnik köken kriterlerine göre yeniden çizdiği ünlü haritası bu kez Atina'da masaya serildi.
Yunanistan, NATO bünyesinde müttefikimiz. NATO'nun asli görevi ise üyelerinin toprak bütünlüğünü korumak. Yani, Yunanistan, toprak bütünlüğü tehlikeye girerse Türkiye'nin yardımına koşmak zorunda.
Ama Yunanistan Genelkurmay Başkanlığı'nın seminerinde, sözde "Beyin fırtınası" estirmek adına Peters'in haritası açılabiliyor. Hem de Türkiye'nin Atina Askeri Ataşesi Kurmay Albay Atilla Şirin'in önünde.
Tabii Yunan yetkililerin cevabı hazır: "Bizi bağlamaz." Tıpkı geçen yıl Roma'daki NATO Savunma Koleji'nin bir toplantısında benzer "Skandal" (!) patlak verdiğinde Amerikalı yetkililerin dedikleri gibi.
Kanmayın. İki yıldır askeri ve stratejik gelişmelerin tartışıldığı toplantılarda bu haritanın boy göstermesi ne "Yanlışlıkla" oluyor, ne de yetkililerin "Bilgisi dışında."
Tam tersine harita titiz çalışmayla ortaya çıktı ve ABD'nin "Yeni Dünya Düzeni" projesinin can alıcı bölümünü oluşturuyor.
8 yıllık geçmişi var
Yarbay Peters bu konuyu ilk kez ne zaman gündeme getirdi biliyor musunuz; 1999'da. Anlatalım. NATO'nun tepedeki iki komutanlığından biri olan Atlantik Müttefik Yüksek Komutanlığı (diğeri Avrupa Müttefik Yüksek Komutanlığı) geleneksel "Open Road" (Açık Yol) konferansını 1999'da, 25-27 Ekim tarihlerinde Norfolk'ta düzenledi. Konusu: "Asimetrik meydan okumalar." Toplantıda ABD ordusundan birkaç ay önce emekli olmuş "Strateji uzmanı" Albay Ralph Peters bir "Sunum" yaptı ve şöyle dedi: "Dünyaya yasa otoritesini yerleştirmek, barış ve huzura kavuşturmak için tek çözüm yolu var: Bazı kötü sınırları değiştirmek. Özellikle Ortadoğu'da."
Öneri orada kalmadı. ABD Savunma Bakanlığı desteğindeki düşünce merkezlerinde "Mutfak çalışması" başlatıldı.
Peters'in önerisinin tartışmaya açılması görevini de Almanlar'ın ünlü "Bertelsmann Vakfı" üstlendi. Vakıf, "Kronberg tartışmaları" adlı geleneksel toplantısını 2002 ve 2003'de bu konuya ayırdı. İki toplantıda da Ortadoğu'da istikrarı sağlamak için sınırların yeniden çizilmesinde geniş mutabakat sağlandı.
Böylece Ortadoğu'yu değiştirme konusunda Atlantik'in iki yakasının görüşleri çakışmış oldu.
Harita ve Irak planları
Peters sonunda haritasını geçen yıl Haziran ayında ABD'nin "Silahlı Kuvvetler Dergisi"nde dünyaya takdim etti. Türkiye'nin şiddetli tepkisine rağmen hemen ertesi ay ABD Savaş Akademisi'nin onayıyla Roma'daki NATO Savunma Koleji'nde "Ortadoğu'daki gelişmeler" konulu brifingde masaya getirildi. Türkiye yine ayağa kalktı.
Şimdi bir yandan harita yol alıyor, bir yandan da o haritadaki dinamikleri tetikleyecek olan Irak'ı üçe bölme planı : Demokrat Partili Senatör Joseph Biden'in önerdiği plana destek verenler kervanına en güçlü başkan aday adayı Hillary Clinton'dan sonra Brookings Enstitüsü ile John Hopkins Üniversitesi de katıldı.
BM Sözleşmesi'ndeki devletlerin toprak bütünlüğü ve sınırların değişmezliği güvencesine inanmayın. BM'nin kurucularından olan Yugoslavya'ya ne oldu? Şimdi son parçası Kosova da koparılıyor.
Ve birkaç örneğini verdiğimiz toplantılarda, bağımsızlık isteyen halklar için emsal oluşturacak Kosova'dan sonra sıranın Ortadoğu'ya geleceği konuşuluyor. Peters'in haritası işte bu niyetin aracı.
Kosova neden emsal? Çünkü Yugoslavya'dan kopan diğer cumhuriyetlerin aksine Kosova tarihinde hiç bağımsız olmadı, hep Sırbistan'ın bir parçasıydı.
O yüzden Ankara'nın Kosova'nın bağımsızlığına destek vermeden önce çok düşünmesini yazıp duruyoruz...