Tüm dünya nefesini tuttu, ABD Federal Merkez Bankası (FED) Başkanı Ben Shalom Bernanke'nin bu hafta yapacağı açıklamayı bekliyor.
Daha doğrusu vereceği kararı: Faiz oranlarını artırmaya devam mı edecek, yoksa tamam mı diyecek?
Bu sıkıntılı ve piyasaları iyice geren bekleyişi karamsarlar "Kemerlerinizi bağlayın, iniş için alçalmaya başlıyoruz" diye yorumluyor. İyimserler ise "Pilotun yumuşak ve usta manevrasıyla uçak piste indi, kemerleri çözebilirsiniz" diye...
Beklentilerin ve tahminlerin böylesine taban tabana zıt olması, Bernanke'nin birbiriyle çelişen, çelişmekle kalmayıp FED'in politikaları konusunda kafaları iyice karıştıran çıkışlarından kaynaklanıyor.
Örneğin ortalığın, yani para piyasalarının güllük gülistanlık olduğu günlerde, "ABD'de enflasyonun kıpırdaması o kadar da önemli değil" izlenimi yaratan bir konuşma yaptı. Bu da faiz artışlarına mola verileceği şeklinde algılandı. Sonuç: ABD borçlanma kağıtları ve dolar düştü, borsalar coştu.
Aradan üç hafta ya geçti, ya geçmedi; bombayı patlattı: "ABD'de fiyat artışlarının bugünkü düzeyi (Not: Yıllık yüzde 3.2) kabul edilemez. Bu eğilimin sürmemesi için FED olarak uyanık kalacağız." Anlamı: Faiz hadlerinin yükselişi devam edecek. Sonuç: 9 Mayıs'ta başlayan ve tüm dünyada mali depreme yol açan sürecin tetiklenmesi. Borsaların tepe taklak olması, iç borçlanma kağıtlarının değer kazanması.
Yarım bardakta fırtına
Ne yapacağı kestirilemeyen bir FED Başkanı olunca, ay sonundaki kararıyla ilgili tahminler de elbette her türlü spekülasyonu kamçılıyor. Herkes işine geldiği gibi yorumlanmaya uygun verilere dayanarak pozisyon almaya çalışıyor.
İşte faiz artışı beklemeyenlerin verileri: Konut inşaatçıları güven endeksi 4 puan gerileyerek 1995 Nisan'ından bu yana en düşük düzeye indi. ABD ekonomisine güveni ölçen "İlerletilmiş veriler endeksi" tahminlerin de ötesinde düşüyor. Dayanıklı tüketim malları siparişi endeksi mayısta nisana göre yüzde 0.3 azaldı, oysa yüzde 0.4 artış bekleniyordu. Ve nihayet enflasyonda en büyük payın (yüzde 40) kiralardaki yükseliş olduğu belirlendi. Bu da Amerikalıların faiz artışı nedeniyle ev almaktan vazgeçip kiralamaya yöneldikleri anlamına geliyor.
Karamsar demesek bile ihtiyatlılar ise Bernanke'nin ay sonunda faizleri son kez yüzde 0.25'lik artırdıktan sonra uzun bir dönem için beklemeye geçeceğine inanıyorlar. Onların verileri de şöyle: Ücret artışları önemsiz düzeylere indi, kapasite kullanım oranı fena değil. Bunlar enflasyonun yatışmaya başladığını gösteriyor.
Kim haklı? Sorunun yanıtını Türkiye'de verse verse Bilkent Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Refet Gürkaynak verebilir. Çünkü Bernanke'yi en iyi o tanıyor. Princeton Üniversitesi'nde tez hocasıydı. Daha sonra birlikte FED'de çalıştılar, iktisatçılar arasında geniş yankı yapan "Büyüme dış kaynaklı mı" başlıklı makaleyi ortak hazırladılar. Zaten Bernanke'nin FED'in başına getirilmesi de bu makalenin Beyaz Saray'ın dikkatini çekmesiyle oldu. Çünkü, ABD'nin dış açıklarının ve baş döndürücü borçlarının günah keçisi olarak Bush yönetimi politikaları değil, dünyanın diğer ülkelerinde iyice şişen ve kazançlı yatırım avına çıkan tasarruflar, yani spekülatörler ya da sıcak para gösteriliyordu.
Evet, en iyi tahmini Gürkaynak yapabilir. Ama herkesin konuştuğu bugünlerde o suskun.
Gözünü seveyim Refet Hoca, bir ses ver; kemerleri sıkalım mı, gevşetelim mi, çözelim mi?