Kızıl Ordu Korosu'nun İstanbul Harp Akademileri'nde Elbistan türküsü "Çamdan sakız akıyor"u seslendirdiği saatlerde, Başkan Bush da West Point Askeri Akademisi'nde Soğuk Savaş'a göndermelerle yüklü bir konuşma yaptı.
Başkan Truman'ın doktrinini hatırlatıp, "Türkiye ve Yunanistan'ı komünizmin pençesine düşmekten biz kurtardık" dedi. (Truman 12 Mart 1947'de Türkiye ve Yunanistan'ı kastederek "Komünizmle mücadele eden ve onun baskısı altında olan ülkelere askeri ve mali yardım yapacağız" dedi. 400 milyon dolarlık paket hazırlandı. 100'ü Türkiye'ye, 300'ü Yunanistan'a.) Bush ayrıca Marshall Planı'ndan dem vurdu. (ABD Dışişleri Bakanı George Marshall'ın adını taşıyan Avrupa'ya yardım planı 1947 Haziran'ında açıklandı. Türkiye dahil 16 ülke yararlandı.) Bush sonra sözü günümüze getirip, "Bir kez daha özgürlük savaşının başındayız. Soğuk Savaş'ın ilk yıllarında olduğu gibi" dedi, ekledi: "Afganistan ve Irak'ta güçlükler sürüyor ama teröristlerle her cephede savaşacağız." Bush'un Afganistan ve Irak'la harmanladığı "terörist" kavramından kastı, elbette El Kaide ve uzantıları.
Afgan savaşının içyüzü
Bu da bize Başkan Jimmy Carter'ın ulusal güvenlik danışmanı Zbigniew Brzezinski'nin Fransız "Le Nouvel Observateur" dergisinde 15 Ocak 1998'de yayınlanan röportajını anımsattı:
Soru: ABD'nin Sovyet işgalinden 6 ay önce Afgan mücahitlerine yardıma başladığı iddia ediliyor. Doğru mu?
Brzezinski: Evet. Resmi tarih CIA'nın mücahitlere Kızıl Ordu'nun 24 Aralık 1979'da Afganistan'a girmesinden sonra yardıma başladığını yazar. Ancak gerçek farklı: Carter, Moskova yanlısı Babrak Karmal yönetimi muhaliflerine gizli yardım öngören ilk emri 3 Temmuz 1979'da imzaladı. O gün Başkan'a "Bu yardım, Sovyetler'in Afganistan'a askeri müdahalesine yol açacak" dedim.
Soru: Ama siz de gizli operasyon yanlısıydınız. Sovyetler'in savaşa girmesini, bu amaçla onların kışkırtılmasını mı arzuluyordunuz?
Brzezinski: Tam öyle sayılmaz. Ruslar'ı müdahaleye itmedik, sadece müdahale olasılığını artırdık.
Soru: Sovyetler o zaman gerekçe olarak ABD'nin Afganistan'ın içişlerine gizlice karışmalarını gösterdi, kimse inanmadı. Ama doğruluğu ortaya çıktı. Pişman mısınız?
Brzezinski: Niye? Gizli operasyon harika fikirdi. Ruslar'ı Afgan tuzağına çekmekten pişman olmamı mı istiyorsunuz? Kızıl Ordu'nun Afgan sınırını geçtiği gün, Başkan Carter'a "Şimdi Ruslar'a Vietnam'larını yaşatma fırsatını yakaladık" dedim. Gerçekten de rejimin katlanamayacağı bir savaşa battılar ve çöktüler.
Soru: İslamcı örgütlere katkıda bulunmaktan, onlara silah yardımı yapmaktan, geleceğin teröristlerini eğitmekten de mi pişmanlık duymuyorsunuz?
Brzezinski: Tarih açısından hangisi daha önemli? Talibanlar mı, Sovyetler'in çökmesi mi? Birkaç İslamcı çılgının ortaya çıkması mı, yoksa Orta Avrupa'nın kurtarılması ve Soğuk Savaş'ın sona ermesi mi? Ve Bush, güzel bir cumartesi sabahı New York'taki West Point Akademisi'nde Brzezinski doktrininin yarattığı canavarları kastederek
"Teröristlerle her cephede savaşacağız, ülkemiz için bu tehdit ortadan kalkmadan mola vermeyeceğiz" diyordu.
Ve Kızıl Ordu Korosu güzel bir cumartesi akşamı İstanbul Harp Akademileri'nde Elbistan türküsünü seslendiriyordu: "Sağ yanımda yara var / Sol yana döndür beni."
Ve Cumhurbaşkanı Sezer, Genelkurmay Başkanı Özkök, kuvvet komutanları, askersivil konuklar bir başka zamandan çıkagelen koronun büyüleyici konserini ayakta alkışlıyorlardı.