Yıl boyunca Haziran havası... Düzeyli kültür ve meslek ortamı... Çevreden saygı, hatta minnet... Rahat, yüksek kazanç... Hoş, zeki, sevecen kadın bolluğu...
Var mı her heteroseksüel erkeği mutlu edecek öyle bir yeryüzü cenneti?
Var: Los Angeles. Özellikle onun bembeyaz semti Beverly Hills.
Bendeniz Milliyet büro şefi ve katılımcı TV yazarı sıfatıyla orada yıllar geçirdikten sonra kendi ülkemdeki melanet, haset ve cinnet ortamının cehennemine dönünce bütün yakınlarım "Enayilik" dediler.
Neden yaptım?
İnsanın doğup büyüdüğü yerlerin dışında yaşaması uzayınca kişiliği çatlamaya başlıyor da ondan. Gizli sızı sonunda bütün olumlu koşullara ağır basan bir sancıya dönüşüyor.
Yervant Bostancı vatandaşımızı çok iyi anlıyorum. O da müziğiyle el üstünde tutulduğu, sefa sürdüğü Los Angeles'i bırakıp doğum yeri Diyarbakır'a döndü.
Üstelik onun durumunda apayrı bir zorluk var. Kaliforniya dünyada "soykırım hesaplaşması" tamtamlarının en vahşice çalındığı bölgedir. (Okuldan ağabeyim diplomatımız burnumun dibinde orada katledildi). Yervant Bey o curcunanın baskısını da aşabilmiş. "Senin soyunu kurutmaya çalıştılar" denilen insanların arasında şimdi. Ve mutluluğunu ilan ediyor. Türkçe, Kürtçe, Ermenice kardeşlik şarkılarıyla.
Yurt dışındaki değişik etnik kökenli yurtseverleri ülkeye davet eden devlet adamlarımıza, "Ermeni" sözcüğünün hakaret gibi kullanılmasını cezalandırmaya çalışan hukukçularımıza alkışlar. Öyle davranmak "ötekilere" değil, kendimize iyiliktir. Toplumumuzun çatlayarak düşman kişiliklere bölünmesini önler.
Gençliğimde katıldığım bir düğündeki davetliler arasında Kürt, Rum, Yahudi, Ermeni, Laz, Çerkez, Arap v.b. kökenliler vardı. Yahya Kemal şiir söyleyerek kadeh kaldırmıştı. Bir çeşit Osmanlılık gururu yaşamıştım.
Bugün de o çoğulcu uygarlık havasını tazelemek için çok geç değil. Kendi uğraş dalımdan biliyorum. Ne güzel malzeme var!
Kürt kökenli yazarlarımızın oyunları. (Başkasını duymadıysanız Yaşar Kemal'in Teneke'sinden de mi haberiniz yok?) Türk milliyetçisi Yahudi yazar Yakup Almelek'in ürünleri. Kıbrıs Rum bölgesi yazarı Giorgios Neophytou'nun adadaki barbarlıkların Türkler değil de yerli faşistler tarafından yapıldığını sahneye seren DNA' sı...
Böyle olanakları değerlendirebilirsek içte ve dışta sağlam çözümlere yönelir, huzurlu yaşama doğru akıllıca adımlar atarız. Başaramazsak Yervant Beyi Türkiye'ye döndüğüne, kendimizi de bu dünyaya geldiğimize pişman edebiliriz sonunda.
Büyük enayilik olur.