Türkiye'nin en iyi haber sitesi
REFİK ERDURAN

Şu günlerde Nâzım

Bu hafta ölümünün 47'nci yıldönümünde anılacak ya, başlıklar gırla: "Nâzım Hikmet'li Günler Başlıyor!"
O günler ne zaman bitti ki yeniden başlasın? Her değeri kendi çıkarı için kullanıp suyunu çıkarma ustası kesimlerde çoktan bir Nâzım Hikmet sektörü oluştu, esnaf loncası türedi. Şairin adı yüksek getirili meta gibi her gün piyasaya sürülüyor tezgâhtar hünerleriyle.
Törenlerde onu "Büyük sanatçıydı, hızlı devrimciydi, çok çekti, pes etmedi" teraneleriyle anıp durmanın yararı azalmakta. Ezberlenen övgülerin anlamı silikleşir, söz konusu değerin yanlış yönlere çekilmesi de kolaylaşır.
Nâzım'ın serüveninin bugün için önemli olan anlamını vurgulamak gerek. Tarih boyunca kendini insanın insanlaşmasına adayan, ihanetlere uğradığı halde hemcinslerine sevgisini ve inancını yitirmeyip evrensel gelişmeye katkı sağlayan kişiler yücelmiş, uygarlaşmanın dev simgeleri olmuşlardır. İsa gibi peygamberler, Sokrat gibi filozoflar, Van Gogh gibi sanatçılar vardır aralarında. Nâzım da onlardan biridir. İçindeki insan sevgisinin ateşi Mevlana etkisiyle harladı, Lenin Rusya'sında yangına dönüştü, zindan çilesine ve en yakınların ihanetlerine karşın sönmedi. Ömrünün sonuna doğru, bir insanın yaşayabileceği en acı hayal kırıklıklarına da katlandı Nâzım. Ama aynı dönemde dünyayı insancıllığa çağıran nefis şiirler yaratmayı sürdürebildi.
Bunun anlamını kavrayıp umut tazelemeye her zamankinden çok ihtiyacımız var günümüzde. Serüveninin özünü yeni kuşaklara anlatmalıyız. İçerdiği güzellikler de toplumumuza sanat yoluyla yansıtılmalı.

***

Kültür Koleji'nin 50'nci yıldönümü mevsim boyunca adına layık kültür olaylarıyla kutlanmakta. O kapsamda önceki gece Aya İrini'de verilen konserin davetiyesini alınca önce biraz şaşırmıştım.
Yer harika. Programda Fazıl Say'ın Nâzım Oratoryosu da var. Yüz aklarımızdan İstanbul Opera Orkestrası çalacak. Atatürk'ün ruhunu şad eden kadınlarımızdan Zuhal Olcay da sunucu.
İyi ama, vokal katkı İstanbul Kültür Eğitim Kurumları 50. Yıl Korosu'ndan. Her şeyin en iyisini yapma tiryakisi Fahamettin Akıngüç dostum ile acar kızları her zaman konuklara sanat ikramı diye Bolşoy Balesi'nden Kenter Tiyatrosu'na kadar profesyonel lezzetler sunarken, bu sefer niçin okul korosu dinleteceklerini merak ettim.
Sonuç ise ömrümün en tatlı sürprizlerinden biri oldu. Konser süresince ülkemin geleceğinin panosu gibi karşımda duran 300 çocuğun katkısıyla unutulmaz bir ses şöleni verildi konuklara. Kolay ıslanmayan gözlerimdeki yaşları çevreden saklamaya gerek görmedim. Coşku geneldi.
"Ah, Nâzım Ağabey!" seslenişi geçip durdu içimden. "Burada olsan da şu bestecimizin eserini, şu orkestramızı dinlesen... Şu kadınımızı, ama en çok da şu çocuklarımızı görsen... Senin özlemini dile getirir gibi yükselen seslerini duysan..."
Koro Şefi Ömer Yusuf Topçu ve yardımcılarını candan kutlarım. Nâzım anılırsa böyle anılır!
***

Nasıl anılmaz? Maalesef onun da örneği var. Nâzım belgeseli diye TRT'nin utanmadan yayımladığı felakete değinmiştim ya. Telefonlar, mesajlar yağıyor. Sorumlusu İbrahim Şahin Beyefendi'nin meğer kırmadığı ceviz yokmuş. Hıncal Uluç'un olimpiyada gidememeye kızıp kendisini eleştirdiğini bile söyleyebilmiş ekranlarda!
Kurumunun dışarıya yaptırdığı programlara ve konuk, yorumcu, danışman gibi kişilere "ballı para" havuzundan dağıtılan inanılmaz toplamların listeleri sergilenmekte gazetelerde. En hoşunu da Melih Aşık yazdı önceki gün.
TRT'nin bir program için ayda 60 bin TL ödediği iddiasının doğruluğu sorulmuş Meclis'te önergeyle. İbrahim Bey iddianın doğru olmadığını bildirip her hafta bölüm başına 25 bin TL ödendiğini açıklamış. Ayda 100 bin TL ediyor!
Sanatçılarla, yazarlarla, kültür insanlarıyla görüşerek akılcı bir ortam oluşturmaya çalışan sayın Cumhurbaşkanımıza, sayın Başbakan'a, sayın yardımcısı Bülent Arınç'a, açılım toplantılarını düzenleyen sayın Hüseyin Çelik ve başka ilgililere buradan Nâzım gibi toplum adına sesleniyorum:
Gerekli güzel doğruları açığa çıkarmak, ortamı aydınlatmak, saçma kamplaşmaları önlemek konusunda katkı sağlayabilecek kurumlarımızın akıllıca kullanıldığından emin misiniz?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA