Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERSİN RAMOĞLU (GÜNEY)

Gazetecilik onuru hikâye

Biz çifte standardı severiz!
Nalıncı keseri gibi de hep kendimize yontarız.
Mesela arkadaşlarımızın paşalara 'köpek' demesi normal…
Ama bize 'tasmalı' demek ayıp (!)
Hem de çok ayıp…
Bize fiske vurulmaz (!)
Hükümet kurduğumuz gibi hükümet de yıkarız biz…
Var mı bize yan bakan...
Heyytt...
Ustura Kemaller'iz biz…

***
12 Eylül'de ve 28 Şubat'ta asker karşısında esas duruşta bekleyen, yazdıklarından ötürü azar işiten, postal yalayanlar, böyle olduğu için el üstünde tutulanlar şimdi çok sıkıntılı.
***
28 Şubat'a giden süreci hatırlayın. Müslüm Gündüz, Fadime Şahin olaylarını, Sincan'da "Kudüs Gecesi"ni ve "Kanlı mı olacak kansız mı?" sözlerini diline dolayan basını...
Gazeteler manşetleriyle ve onlarca gazeteci köşe yazısıyla 28 Şubat Postmodern Darbesi'ni desteklemişti.
***
Şimdi Başbakan Erdoğan'ın sözlerini çarpıtıp mazlum rolü oynamaları da bir tezgah.
'Kodese gireceğim' diye ödleri patlıyor çoğunun… 28 Şubat'ın mimarları tutuklandıkça, işbirlikçileri olan malûm gazeteci taifesinin de yüreği hop hop ediyor…
Haksız da değiller hani. O günün paşalarını hapse tıkan Cumhuriyet savcısı onlara kıyak geçecek değil herhalde.
Uykuları kaçtı dişleri dökük aslanların.
"Ya bizi de alırlarsa" diye…
***
Yeni yetme bir gazete önceki gün 'Neden susuyorsunuz' manşetiyle gazeteleri Başbakan'a karşı isyana çağırmış…
Kışkırtmış yani… Ama kimse oralı olmamış.
Belki de "Eti ne budu ne?" deyip, dikkate alınmamıştır.
Nitekim en ünlüsü, "Evet ben bir köpeğim" diye açık açık yazmıştır.
Kendisine köpek denmesinden gocunmamış adam…
***
Sevgili okurlar,
Korku, acayip bir şeydir…
Korku uyku uyutmaz insana,
Yemek de yedirmez,
Adamı paranoyak eder…
Hele mapushane korkusu.
***
"28 Şubatçı gazeteciler"
eminim ki şu sıralar hasmının nefesini ensesinde hisseden, gece vakti yanlışlıkla çalınan zille yüreği yerinden çıkan kaçak gibidirler…
Çünkü onlar, 28 Şubat sürecine istikâmet veren, yalan yanlış haberlerle ortalığı ayağa kaldıranlardı.
Erbakan Hükümetini deviren gazeteciler, 28 Şubat sonrası Genelkurmay Başkanlığı'ndan 'takdir' belgesi almışlardı.
Aynı grup, eski Genelkurmay Genel Sekreteri Orgeneral Erol Özkasnak'la birlikte 2003'te 'Balyoz' planını da hazırlamıştı.
Yani işledikleri suç az buz şey değildi.
"Halkın iradesiyle oluşan hükümeti devirmek"!...
Üstelik zaman aşımı da yok bunun, görüyorsunuz…
Nasıl korkmasınlar ki?
***
Şimdi tabi ki konuyu saptırmak için 'cambaza bak cambaza'yı oynayacaklar.
Bu yüzden Uludere'ye can simidi gibi sarıldılar…
PKK'nın azmasını, şehirleri bombalamasını bunun için istiyorlar ya!
***
Başbakan, "Medyada kampanya yürütenler var. Daha düne kadar birileri karşısında hazır ola geçip selam çakıp aldığınız emir doğrultusunda köşe yazısı yazıyordunuz. Daha düne kadar üniformalılar arayıp yazdıklarınızdan dolayı sizi azarlıyordu. Bunları bu tasmalarından kurtaran biz olduk" demedi boşuna…
İsimlerini, hangi gazetede çalıştıklarını, ülkeye verdikleri zararı herkes iyi biliyor, tek tek saymaya gerek de yok.
Deşifre oldular artık.
Asıl dertleri kodese girmeme garantisi almak.
Gazetecilik onuruyla ilgili değil yaptıkları...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA