Sovyetler Birliği ihtişamlı günlerinde...
Soğuk Savaş'ın bitmesine bir 10 yıl kadar var henüz.
Merhum Türkeş'in, siyasetini "Komünizm" üzerine yaptığı 70'li yıllar...
ABD ve Sovyetler Birliği arasındaki 'Dehşet Dengesi' dünyayı tedirgin ediyor...
Uzay yarışları da…
İki Süper Güç'ten biri Sovyetler Birliği…
***
1930'lu yıllarda Atatürk '
Sovyetler yıkılacak' demişti.
Türkeş de aynı sözleri 1944'te tekrarlamıştı:
Sovyetler Birliği yıkılacak! Solcuların bu sözleri '
ütopik' bulduğu hareketli günler.
***
SSCB'de nükleer santraller çalışıyor.
Bir güç göstergesi olarak kullanılıyor…
Ve yeni bir nükleer santral inşa ediliyor...
Yer, Kiev'in 140 km kuzeyindeki Çernobil…
Her biri 1.000 Megawatt (MW) gücünde 4 reaktörlü bir santral.
***
Ama reaktörün tasarımı hatalı…
Tıpkı o günlerde herkesin elinde olan bez obtüratörlü Zenith fotoğraf makineleri gibi…
Santral tehlike saçıyor.
***
25 Nisan 1986 günü Çernobil bir deneye hazırlanıyor...
Bunun için reaktörün gücü yarıya düşürülüyor.
Deney sırasında reaktörün kapanmasını önlemek için tehlike anında çalışması gereken güvenlik sistemi de devre dışı bırakılıyor.
***
Bir gün sonra saat 00.23'te ek su pompaları çalıştırılıyor.
Gücünün yüzde 7'siyle çalışmakta olan reaktördeki buhar basıncı düşüyor.
Buhar ayırma tamburlarındaki su düzeyi de güvenlik sınırının altına iniyor.
Bu durumda reaktörün güvenlik sistemine gidecek sinyaller kesiliyor.
Ve su düzeyini yükseltmek için buhar sisteminin oluştuğuna karar veriliyor.
Hayat karartan patlama da o gece 01.23'te meydana geliyor.
***
O deneyin, reaktörün çalışması aniden durduğunda türbinlerin daha ne kadar süreyle çalışmayı sürdüreceğini, böylece ne kadar süre acil güvenlik sistemine güç sağlayabileceğini öğrenmek için yapıldığı ortaya çıkıyor.
***
Sinyal bağlantıları kesildikten sonra türbinlere giden buhar akışı durdurulmuş.
Reaktörün soğutma sistemi de yavaşlamış.
Yakıt kanallarında ısı yükselmiş.
Ardından reaktör denetimden çıkmıştı.
Yani çok geç kalınmış.
Aşırı ısınan reaktörlerde deney başladıktan bir dakika sonra iki patlama oldu.
***
Elimizde fazla ayrıntı yok.
Denetim dışı bir çekirdek tepkimesi olmuş.
Üç saniye içinde reaktörün gücü de %7'den % 50'ye fırlamış.
Yakıt parçacıkları suyu anında buhara dönüştürmüş.
İşte bu yüzden aşırı buhar basıncı reaktörün ve santral binasının tepesini uçurdu.
Reaktördeki zirkonyum ve grafitin yüksek sıcaklıktaki buharla karşılaşması sonucu oluşan hidrojen bütün santrali yaktı.
Patlamalar, atmosfere çok miktarda radyoaktif yakıtın ve ham maddenin yayılmasına yol açtı.
Durum vahim.
Sadece Çernobil ve civarı değil, insanlığın bir kesimi ciddi tehdit altında.
***
En fazla radyoaktiviteyi Bulgaristan aldı.
İkinci sırada ise Doğu Karadeniz Bölgesi var.
Peki, ne oldu?
Radyasyonlu süt en çok çocukları vurdu.
4000'den fazla tiroid kanseri teşhis edildi.
Bulgaristan'da kanserden kaç kişinin öldüğünü bilmiyoruz…
Doğu Karadeniz'de kanser hastası olmayan ev yok gibi.
Kanser can almaya hâlâ devam ediyor...
Volkan Konak'ın ünlü '
Cerrahpaşa' türküsü de işte bu acı üzerine yazıldı.
***
Facianın üzerinden bugün tam 26 yıl geçti...
Her şey taptaze...
Elinde çay dolu bardakla poz verip milletle alay edercesine
"Çayda radyasyon yok" diyebilen, buna rağmen görevinde kalan dönemin Sanayi ve Ticaret Bakanı rahmetli
Cahit Aral'ın o ünlü fotoğrafı da...