Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERSİN RAMOĞLU (GÜNEY)

Milleti güldürmeyin

Bir de Türkiye'de 'basın özgürlüğü' yok derler… Yurt, Sözcü, Taraf, Yeniçağ ve Aydınlık benzeri gazeteler ile birçok mizah dergisinin, Başbakan Erdoğan'a yapmadığı kaldı mı?…
Ama beylere göre yine de Türkiye'de 'basın özgürlüğü yok.'
Neredeyse bir tek ana avrat küfretmedikleri kaldı. Daha ne özgürlüğü isterler anlamış değilim.
Attıkları manşetler kesmiyor anlaşılan…

***
Birkaç gündür Akbay'ların gazetesinin manşetlerine bakıyorum…
Hükümete bir sövmedikleri kalmış.
Neymiş?
'Basın muhalif olurmuş.'
Bu nasıl muhaliflik?
Ve kime karşı muhalefet?
***
Antidemokratik tüzük değişikliğinden kaçan Çarkçı Kemal'e değil elbette.
Örnek mi?
Milletvekillerine konuşmayı yasaklayan, ama "ifade özgürlüğü" konferansı için ABD'li yazar Paul Auster'ı Türkiye'ye davet eden Kılıçdaroğlu'nun bu çelişkisi malûm medya için haber değeri taşımaz(!)
***
Ama başarılı işlere imza atan Başbakan Erdoğan acımasızca eleştirilir.
Halkın doğruları öğrenme hürriyetine 'muhalefet' adına ambargo koyanlar, bir de 'özgürlük'ten söz ederler.
Külahıma anlatsınlar.
'Gazeteci' bardağın iki yanını da görmek zorunda değil midir?
İyiyi de kötüyü de yazabilmelidir gazeteci.
Çalıp çırpanı da. Tabi belgesi olmak koşuluyla...
***
Hepsi bozuk plak modunda,
Niyetleri açık seçik ortada.
Hükümete bir çentik atmak...
Çal karayı bul parayı mantığı…
Onların 'Basın özgürlük' anlayışı bu.
Hükümeti zaafa uğratacak şeyleri yazarlar ancak.
Ülkenin birliği dirliği bozulmuş kimin umurunda.
Maksat iktidar yara alsın da...
***
Sevgili okurlar 'özgür basın ülkesi' diye örnek gösterilen ülkelerde durum nasıldır acaba?
ABD'nin birliği ve bütünlüğü söz konusu olunca medyasının tavrı ne olur dersiniz?
Ya da 11 Eylül'de El Kaide terör örgütünün Dünya Ticaret Merkezi'ne yaptığı saldırıdan aklınıza kalan ne var?
Toz bulutu ve kulelere çarpan uçaklardan başka…
Bu saldırı bizde olsaydı neler olurdu bir düşünün bakalım…
İktidarı yerden yere vurmaz mıydık?
***
Farklı bir algı yaratmak için, Erdoğan'a padişah kostümü giydirip, "Başbakan yargıda bir kaleyi daha fethetti" diyenlerin özgürlüğü ne zaman kısıtlandı?
Ya "İçki satanlar resmen fişleniyor" diye başlık atanlar?
Sonradan Kemal Kılıçdaroğlu'nun bile yalanladığı "Uludere'de vur emrini Başbakan verdi" manşeti?
Ya da "Mussolini ve Hitler bile böyle yetki almadı" başlığı...
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik'le ilgili olarak da "Yüreği yanan şehit ailesine dava açtılar" sürmanşetine hangi ceza verildi?
Başlığı atanlar olayı biraz incelemiş olsalardı, şehit cenazesini provake eden ve Ömer Çelik'e saldıran kişinin askere gitmek istemeyenlere 'çürük raporu' alan eski bir uzman çavuş olduğunu göreceklerdi.
Ya Saygı Öztürk'ün 'Atatürk resimlerini birer birer kaldırıyorlar' haberi?
Bu kadar mı abartılır bu iş...
Sevgili Öztürk bana Atatürk düşmanı valileri belgeleyebilir mi?
***
Muhalefet yapacağız diye her olaya böyle tersten mi dalmalıyız?
İşte basın özgürlüğü yok diyenlerin attıkları başlıklar.
Mizah dergilerinde yapılan hakaretleri yazmadık daha...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA