Başbakan Erdoğan valiler toplantısında, "Toprak kazıldıkça bir ucu Ergenekon'u savunan statüko partilerine, diğer ucu da örgütün kuklası partiye dokunur" dedi.
Ey millet, Başbakan'ın bu sözlerine dikkat edin.
Satır aralarını da iyi okuyun.
Uyanın,
Olanı biteni anlayın.
Ve gözünüzü dört açın,
Bakın etrafınızda neler oluyor...
Kör gibi ölüme yürümeyin.
***
Kısa bir hafıza turu yapmaya ne dersiniz?
Hatırlarsınız Genelkurmay Başkanı
Işık Koşaner'in istifasından sonra göreve gelen
Necdet Özel koltuğuna yeni oturmuştu ki PKK
Çukurca'da 24 askerimizi şehit etti.
Ardından başlatılan operasyonla, 24 askerimizin katili 35 PKK'lı
Kazan Vadisi'nde kıstırılıp bertaraf edildi.
Sonra da güvenlik güçlerimizin ortaklaşa sürdürdüğü operasyonlarda terör örgütü nefes alamaz hale geldi.
***
PKK'nın şehir yapılanması KCK çökertildi.
Para kaynakları kesildi.
Abdullah Öcalan'ın talimatlarıyla örgütü yöneten avukatlar KCK kapsamında tutuklandı.
Gazeteci kılığına girmiş teröristler cezaevine kondu.
Operasyonların hızını görenler "
PKK yaza kalmaz" dedi…
KCK operasyonları ve PKK mağaraları ele geçirilip imha edildikçe terörden beslenen muhalefetin de nefesi kesildi.
***
Akan kanın durması için hükümet, asker ve polis hızlı bir çalışma içine girdi.
Artık asker, anında eylem yapan teröristin ensesine bindi.
Örgütün morali bozuldu.
Şaşkın ördeğe döndüler.
Telsiz konuşmaları durumlarını ele verdi.
Öcalan kodesinde yalnız kaldı.
Örgütle ve ROJ TV ile bağlantısı koparıldı.
Yani her şey saat gibi tıkır tıkır işlemeye başlamıştı…
***
Sonra
Uludere olayı yaşandı…
Kaçakçılık yapan 34 vatandaş yanlış istihbarat sonucu öldü.
PKK ve yandaşları bunu fırsat bilip propagandaya başladı.
Bunun sonucu uçaklar hangara, asker de kışlasına döndü.
Yani birileri 34 vatandaşın ölümünü kullanarak operasyonların durmasını sağladı.
***
CHP'de iç hesaplaşma devam ediyordu.
Tam da muhaliflerin imza toplayacağı gün Silivri Cumhuriyet Savcısı CHP lideri hakkında bir fezleke düzenledi…
Kılıçdaroğlu, bunu bahane ederek, elinde istifa mektubuyla kürsüde o ucuz şovunu yaptı…
Aslında her şey yapılan plana uygun yürüyordu.
Adamın Meclis'te bekleyen 12 fezlekesi varken bu neyin nesiydi?
***
Son olarak gündeme MİT Müsteşarı'nın bombası düştü.
Özel Yetkili Savcı,
MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ı ifadeye çağırdı.
Konu KCK'ymış…
Olaydan Başbakan'ın da haberi yokmuş.
Anlaşılan ortada büyük bir tezgah dönüyor.
Hem içeriden hem de dışarıdan.
Allah Başbakan Erdoğan'ın yardımcısı olsun.
Ne dedi Başbakan:
"Faili meçhuller araştırıldıkça, toprak kazıldıkça bir ucu Ergenekon'u savunan statüko partilerine, diğer ucu da örgütün kuklası haline gelmiş bu partiye dokunur."
***
Bütün bunlar bir tesadüf olabilir mi?
Lütfen gözünü dört aç değerli okur.
Bu cesur hükümeti yıkmak için tezgah üstüne tezgah kuranlar olduğunu iyi bil...
Çünkü bu alçak oyunu ancak sen bozarsın!