atv'de yayınlandığı günlerde fenomen olan Karayılan'ı izlerken, Fransızlar'ın Gaziantep, Kahramanmaraş ve çevresinde Emreniler'le bir olup Türkler'e yaptığı zulmün dizide abartıldığını sanıyordum.
Sonra bölgenin yaşlılarından dinlediklerim yüreğimi parçalamıştı.
İşin gerçeğini öğrenince, "Dizide Fransızlar'ın Türkler'e yaşattığı vahşet az bile anlatılmış" dedim.
Fransa'yı demokrasinin beşiği sanıyordum.
Meğer en acımasız, en vahşi katillerin memleketiymiş.
Öyle Cezayir ya da Ruanda'ya gitmeye gerek yok.
Gaziantep'teki tarihi binalar bile, Fransız vahşetinin şahidi.
O günlerden kalma şarapnel ve mermi izleri kentin hemen her köşesinde yerli yerinde duruyor.
Camileri yakmış, tek bir yeşil ağaç bile bırakmamış gavurun dölü.
***
Birinci Dünya Savaşı'nda Gaziantep'i işgal eden Fransız askerinin yaptığı katliamlar birer ibret belgesi olarak önümüzde duruyor.
Fransızlar'ın yaptığı zulümlerin başında
Dokurcum Değirmeni olarak bilinen bölgede 14 çocuğun kurşuna dizilmesi gelir.
Dokurcum Değirmeni, Gaziantep savunmasının
Bayrak Şehidi Şahin Bey'in Fransız askerleriyle silahlı çatışmaya girdiği ve şehit düştüğü
Elmalı Köprüsü'nün yaklaşık 300 metre doğusundadır.
Önemli ölçüde tahrip olan değirmende öldü o 14 çocuk.
Şahin Bey ve silah arkadaşlarına yiyecek götüren çocuklar, Dokurcum Değirmeni'nde saklanmıştı.
Şahin Bey ve çetesini süngüleriyle şehit eden Fransızlar, değirmene geldi, 14 yavruyu dışarı çıkardı, dik kayaların önünde sıraya dizdi, ellerini birbirine bağladı…
Silahsız çocukları önce kurşunladı, sonra süngüledi...
İşte Fransız gerçeği bu.
***
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi o günleri hatırlatmak ve 14 körpenin anısını yaşatmak için
'14 Şehit Anıtı' yaptırdı.
Büyükşehir Belediye Başkanı
Asım Güzelbey, 25 Aralık'taki kurtuluş törenlerinde konuşurken muhtemelen Fransız yüzbaşının sözlerini de hatırlatacak.
Fransız yüzbaşı
Andrea Lefeure Tailon, daha sonra kaleme aldığı anılarında, Şahin Bey'in dillere destan cesaret ve atılganlığı hakkında, şu takdir ve hayranlık yüklü cümleleri sarf edecekti:
"Bir avuç Türk müfrezesi, inanılmaz şekilde direniyordu. Kalbimizde hırs değil, takdir hissi vardı. Başlarında genç bir adam vardı. Subayları olmalıydı. Allah bilir ya, ateş etmek istemedik. Yürüdük.
Süngülerine davrandılar. Ne yazık ki, savaşta kahramanları da öldürmek gerekiyor hedefe varmak için. 10 dakika sonra, baştaki genç subay ve arkadaşları, diğerleri gibi süngü çatışmasında hayatlarını kaybetmişlerdi. Anteb'e erzak yetiştirdik; ama o genç subayın hayali, bütün Kilikya maceramızda bizi bir gölge gibi kovaladı!"
Tarihteki en büyük soykırımların başkahramanı olan Fransa, başını kuma gömse de poposu açıkta duruyor.
Cumhurbaşkanı
yerden bitme Nicolas Sarkozy, Fransa Meclisi'nden geçen yasa tasarısından sonra bir de utanmadan bizi görüşlere karşılıklı saygı göstermeye çağırmış.
Saygının da kararının da...
***
Not: Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey'in Fransa ile ilgili yaptırımlarını tek tek yazacağız.