Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) geçen yıl Adana'yı 'işsizlik şampiyonu' ilan etmesini aklım pek almamıştı.
Öyle ya, Türkiye'nin tahıl ambarı, narenciye diyarı, sanayi kenti, göç almasına ve kötü yönetilmesine rağmen işsizlik şampiyonu olmamalıydı.
O günlerde bazı işgüzarlar 'iş olsun torba dolsun' mantığıyla olaya baktıkları için işsizliği yanlış teşvik uygulamalarına bağlamışlardı.
Nihayet geçen gün aklıselim biri çıkıp işin doğrsunu açıkladı.
Bu kişi, Adana Seyhan Ziraat Odası Başkanı Süleyman Girmen'di.
Girmen, "İşsizlikte Türkiye ortalaması üzerinde olan Adana'da, vasıfsız işçiler günlük 33 lira yevmiyeyi dahi beğenmemiş" dedi.
Şimdi Adana'da narenciye ihracatçısı portakal ya da limonunu toplayacak adam bulamıyor.
***
Bunun Türkçesi,
"Aslında iş var ama beğenen yok" demek.
Avanta yaşam isteyen ise çok demektir...
33 lira yevmiye neden beğenilmez arkadaş!
Yapacağın iş, dalından portakal ya da limon toplamak.
Asgari ücretli ne kadar alıyor?
700 lira civarında…
Narenciye işçisi haftada 1 gün izin yapsa bile yaklaşık 850 lira kazanacak.
Fena mı?
***
İşçi sıkıntısı yüzünden narenciye dalında kaldı biliyor musunuz?
Birçok ihracatçı yurt dışı taleplerini,
ürünlerini toplatamadığı için yerine getiremiyor.
Ziraat Odası Başkanı Girmen'e göre
bereketli topraklarda tarım sektörü hiç bu kadar büyük ölçekte işçi sıkıntısı çekmemişti.
Girmen,
"Günlük 33 lira yevmiye ile çalıştıracak işçi bulamıyoruz. Portakal toplamak bir vasıf da gerektirmiyor.
Yazık, ürün dalda kaldı" dedi.
***
Adana böyle de Türkiye'nin diğer yöreleri farklı mı?
Tabii ki hayır...
Mesela
GAP'ın gelişmesiyle Güneydoğu'da pamuk ekimi arttı.
Bölgede zeytincilik de bir hayli gelişti.
Aynı sıkıntı burada da var.
Yani işçi yok...
***
İnsan, 6 ay garantili işi nasıl kabul etmez?
Anlaşılır gibi değil.
Ben işin içinden çıkamadım.
Anlayan varsa bana da anlatsın lütfen.
***
Sadece Adana'da limon, portakal ve mandalinadan oluşan yaklaşık 9 milyon narenciye ağacı var. Bu ağaçlardan 7 milyon 564 bininin meyve verdiği tespit edilmiş.
Yani Adana, Türkiye'deki narenciyenin yaklaşık yüzde 70'ini üretiyor.
Rekoltenin tamamı da Rusya'ya ihraç ediliyor.
***
Peki, vasıfsız insanımız böyle de okumuşumuz nasıl?
Fabrikası olan arkadaşlarım anlatıyor:
"Yüksek tahsil yapan gençlik kuru diploması ile kapı kapı gezerek, iş arıyor. Ne bir yabancı dili var ne de aldığı mesleki kursları..."
Eskiden
"Ekmek aslanın ağzında" derdik.
Şimdi ekmek aslanın midesinde...
Yani eğer gereken donanıma sahip değilseniz kimse size kolay kolay iş vermiyor.
***
Özellikle vasıfsızlarda 'masa başı iş
' isteyen çok...
"
İşsizlik" üzerinden hükümete yüklenen siyasilerin işine de zaten böylesi geliyor.