Türkiye'nin en iyi haber sitesi
AYŞE ÖZYILMAZEL

Seviyorsun yetmez mi?

Depresyona girmeyi hiç sevmiyoruz. O kadar neşeli insanlarız ki depresyon da neymiş... Tabii ki dalga geçiyorum.
Hava bulutlandı mı, yağmurlar başladı mı toplu olarak karalar bağlıyoruz. Kiminle konuşsam, kiminle karşılaşsam ağladı ağlayacak. Canlar sıkkın, tatlar kaçık, gözler buğulu, sinirler tepede, hep olmayanın hesabı, hep olduramadıklarımızın acısı.
İşin aslı şu. Bu kez ben de yapamadım bu tatsız, hiç de romantizm kokmayan havayla. Pozitif düşünceden bir kişi daha bahsederse Britney Spears girişimciliğiyle kafasına şemsiyeyle vurabilirim. Telefonu kapatıp, yorganın altına girip, güneş açana kadar çıkmayasım var.
Çıkmamak demişken, kendini eve kilitlemiş bir kız arkadaşım var. Şöyle; bizimki yeter ki evden çıkmasın, yeter ki eşofmanları dışında bi'şey giymek zorunda olmasın. Canı da hiç sıkılmıyor, halinden oldukça memnun, lütfen yanlış anlaşılmasın.
Ne yapıyor? Bütün gün televizyon izliyor, dizileri, haber programlarını, belgeselleri takip ediyor.
İnternette gündeme gündem demiyor. O kadar meşgul ki sorsanız gün yetmiyor.
Her türlü sosyalleşme teklifimize "Hayır"ı basıyor.
Sebebi de çok basit, omuzlarını silkerek söylüyor; "Ben artık insan görmeye tahammül edemiyorum. Yalanlardan, yapmacıklıktan çok sıkıldım". İşte o zaman 'cankurtaran arkadaş' görevim elimde patlıyor. Kız o kadar da haksız değil.
Peki kişi 'Ööööff kimseyi görmek istemiyorum'dan, 'Amaaan hayat güzel, anımızı yaşayalım canlar, salla gitsin be' kafasına nasıl geçiyor?
Neden geçiyor?
Ne olunca birinde asılı kalıyor?
Ne olunca umut doluyor?
Ve hangisi gerçek senden sayılıyor?
Sigarayı bırakmak istiyorum. Yani dilimdeki cümle bu. Hele Ayşe (Arman) öyle güzel anlatıyor ki sigarayı bırakışını, imreniyorum.
Aslında bu konuda hiç de fena değilim, aslanlar gibi hiçbir tedaviye başvurmadan "Yeter artık bundan böyle içmiyorum" deyip bir yıl ağzıma sürmemişliğim var.
Zaman zaman kendimi boş boş sigara içerken yakalayıp sinirleniyorum. Ne demek 'boş boş sigara içmek?' Şu demek canım, sigara içme ihtiyacı hissetmeden, maksat sigara içmek olsun diye arka arkaya yakmak. Yani işi keyiften çıkarıp, otomatiğe bağlamak.
Ve fakat yapamıyorum. Galiba kendimi her yönden o kadar kısıtlıyorum ki sigarasızlığı da göze alamıyorum.
"Seviyorum yetmez mi?" diyor. Bu bir soru değil, anlayamamanın verdiği isyan. Çocuk mu ne? Sevmenin yettiği hikâyeler filmlerde bile anlatılmıyor artık.
"Seviyorum yetmez mi?" İçinde bir yer yetsin istiyor ama yetmiyor. Hayat maalesef sevginin yeterli olamayacağı kadar karışık.
Kafamızı, günümüzü, kalbimizi bir kamyon dolusu şey dolduruyor. Hatta çalıyor. Yapılması gerekenler, bizden beklenenler, hayallerimiz, alışkanlıklarımız, dostlarımız... Ne bileyim ben, işin içinden çıkamıyorum ben. Hakkikaten sevmek neden yetmiyor artık?
Ne tesadüf! Yazıyı tam bitirecekken telefonum çaldı ve hattın ucundaki arkadaşım sayesinde www.birakmakistiyorum.com ile tanıştım. Ne var bu sitede, ilk sigara bıraktıran filmin fragmanı var. İzledim, oldukça etkilendim. Lütfen siz de girin izleyin. Film 4.Nisan'da sinemalarda. Bakalım bu filmle bırakabilecek miyiz?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA