Gün içinde kendinize sık sık tekrarlayın "Alt tarafı bir gece, abartmaya gerek yok, sakin ol."
Yılbaşı gecesi için eğer hâlâ bir programınız yoksa bırakın dağınık kalsın.
Bu saatten sonra yapılacak yılbaşı programlarının genellikle hamuru tutmaz.
Öyle elinde tombalayla kalakalırsın.
Eğer yalnızsanız ve hâlâ bir programınız yoksa son bir hafta, boştaki kankalarınızı yoklamaya başlayın. "Size acayip hindi pişireceğim" yalanıyla kanlarına girin. Misal ben bu yıl için arkadaşlarıma vaat ettiğim bütün yemekleri yapsam kariyerime Emine Beder olarak devam ederim.
Neyse, günün sonunda sevgilisi olanlar ve olmayanlar olarak iki gruba ayrıldığımızı kabul etmeliyiz. Kankalara tutunmalıyız. Ok?
Bu madde kızlara. Kendinizi seviyorsanız kuaför işini 31 Aralık'a bırakmayın.
Önünüze geçecek iki manikür, bir boya bütün programınızı kaydırabilir.
İşin ucu sevgilinizle kavgaya kadar varabilir.
Kuaför demişken. Yılbaşı gecesi dalgasına şakır şakır giyinip, yeni yıla ayaklarınızda acılar, içinizde korse çoraplarla girmeyin. Rahat olun biraz. Bir de yılbaşının hediye dünyası var tabii. Hele sevdikleriniz çoksa gel de çık işin içinden. Tavsiyem, her yıl herkese aynı hediyenin kişiselleştirilmiş hallerini göndermeniz. Mesela mum, mesela kokulu sabunlar, mesela zeytinyağı, şarap, mesela battaniye... bilemem, siz bulun.
Kuaför, hediye, kankalar tamam!
Gelelim o gece nereye gideceğiz?
Endişesine. Eğer hâlâ bir planınız yoksa zaten yer bulmanız sıkıntı. Önerim mahalle kafeleri, barları. Tabii yakınınızda varsa.
Peki evdeyiz, arkadaşlar gelecek, ne pişirsek? Bunun için aranızdaki mutfak konusuna hâkim iki arkadaşınızı seçeceksiniz. Onlar zaten hemen havaya girerler, siz de "Ben içkileri alırım" diyerek konudan çekileceksiniz.
31 Aralık'tan önce mutlaka idrak edin, ettirin; "Sadece bir gece" ve "kendimizden geçerek eğlenmek zorunda değiliz." Kesin bilgidir yayalım lütfen.