Konuşuyorlar masalarda.
Kalabalığa gerek yok, iki kişi olmaları bile yetiyor.
Eleştiriyorlar hiç tanımadıkları genç bir kadını.
"Kesin aklını oynatmış."
"Vah vaaah kız çatlak herhalde."
"Tribünlere mi oynuyor acaba?"
Orasından burasından çekiştiriyorlar masalarda.
İlle de hesaplı, kitaplı bir yere konumlandırmak istiyorlar, akıl kaybında ısrar ediyorlar, onun üstünden kendilerini adam sayıyorlar, aklı başında yerinde buluyorlar, gururlanıyorlar.
Mesela "Ailesi de hiç öyle bir aile değil" demekten rahatsız olmuyorlar.
Burcu Çetinkaya. Genç, güzel, başarılı bir kadın. Bir zamanların "tiki" tabir edilen kızı şimdi tesettüre girdi, bizim buralarda millet dedikodu krizine girdi.
Herkes kendi grubuna dahil olanları tutuyor bu âlemde, düzen böyle. İnancın tamamen kişiye özel, kişinin kalbinde olduğunu kabul etmek zor geliyor nedense.
En gelenekselinden bir isyanla; "İster kapanır, ister açılır size ne" demek isterim kendilerine.
İnanç tartılacak bir şey mi?
Size ne?