Tamam! Konu hakara makaraya fazlasıyla açık. Hatta iki gündür kızlarla birbirimize "Sen benim karın yağım mısın?", "Ooo kıyamam, safra kesem misin benim", "Aşkıııaaam ben senin fotoşopun muyum?" tadında SMS'ler atıyoruz.
Gülben Ergen kızmasın ama gırgırı yüksek bir magazin olayı bu. Kırk yıl düşünsek, ilişki gurularını toplasak, şairlerin topunu sallasak, hızımızı alamayıp Ümit Besen'e sığınsak, Hürrem Sultan'ın ruhunu çağırsak böyle bir laf bulamayız.
Sevgilisine "Sen benim şahdamarım mısın" gazını vermek nasıl bir kadın aklının ürünüdür ki, o akıl zaten bizde mevcut değildir.
O yüzden dilimize dolayacağız elbet.
Fakaaaat! Tüm bu espri dünyasından çıkıp hadiseye bakarsak; bize ne? Gülben Ergen istediği kişiye istediği mesajı çeker. İsterse sevgilisi olur.
Neredeyse bir senedir boşanma davası sürüyor. Evini barkını ayırmış.
Mahkeme onayı henüz vermemiş olabilir ama o zaten bekâr.
Hem bu ne ikiyüzlülük? Bu ne kadını taşlama telaşı?
Gülben Ergen'in mesajına kıyameti koparan magazin medyamız evli, çocuklu ve sevgilili ünlü erkekleri hem karılarıyla hem sevgilileriyle haber yapıp bağırlarına basmıyor mu? Sanki erkeğe harem kurmak yasalmış gibi muamele çekmiyor mu?
İhale Gülben Ergen'e mi kaldı?
Hem bize ne? İster arkadaşıyla mesajlaşır, ister sevgilisiyle, ister şarkı sözüdür, ister bilmemne.
Gülben Ergen de kendini boşuna savunmasın bence. Değmez.
Üstelik bugüne kadar bildiğim en güzel kafa "Size ne" kafasıdır. Tavsiye ederim.