"Sıkıntıdan öleceğime, tutkudan ölmeyi tercih ederim" Van Gogh öyle demiş. Ben de diyorum ki; evde oturup ilham gelmesini bekleyeceğime, ilhamın kendisine giderim.
Al sana ilham, al sana etkilenme fırsatı.
Evet! Etkilenmek artık bir fırsat, bir şans. Elimizdeki cep telefonumuzun marifetlerinden ekrana dokunup uyuşan etkisiz elemanlara döndük. Hiçbir şeye şaşırmıyor, hiçbir şeyden büyülenmiyoruz.
Yahu tek tuşla tüm dünyaya donumuzu gösteriyoruz daha ne olsun.
Dahası çok, çok da gören yok! Görmek isteyen mesela üşenmesin, kaldırsın kendini Karaköy Antrepo'daki 'Van Gogh Alive' sergisine gitsin. Kapıdaki kuyruğa girmeye değer. Müthiş bir dünya. Başka bir deneyim.
Oradan da doğru Sakıp Sabancı Müzesi'ndeki 'Rembrandt ve Çağdaşları' sergisine, karanlıkla ışığın buluştuğu yere. Öyle bakakalın biraz.
SSM'deki seminerleri, filmleri ve sergi turlarını da takip etmenizi öneririm. Detayları müzenin internet sitesinde bulabilirsiniz.
İsterseniz başka şeyler de bulabilirsiniz, siz de bana gidip görüp etkilendiklerinizi tavsiye edebilirsiniz.
Hep aynı günü yaşamaktan sıkılmadınız mı? İsterseniz gününüzü renklendirebilirsiniz. İsterseniz... istemelisiniz.