Bir film çekiyorsun ama hiç de kolay değil ha.
Aylarca, yıllarca emek veriyorsun. Para yatırıyorsun, geceni gündüzüne katıyorsun.
Sorunlar, engeller bitmek bilmiyor ama sen işini seviyorsun. Bir derdin var, anlatmak istiyorsun.
Çalışıyorsun, çalışıyorsun...
O gün geliyor, filmini vizyona sokuyorsun. Onlarca kişi uğraşmış, yüzlerce kişi nefesini tutmuş bekliyor. Bir sürü kişi için filmin başarısı hayatlarının başarısı kadar önemli.
Ve ne oluyor? En güvendiğin, seni en koruması gereken, en büyük destekçin olması gereken Kültür Bakanlığı'ndan filmin sızıyor ve sürpriiizzz (!) korsanı çıkıyor.
Ne yaparsın? Şaşırırsın, üzülürsün, kırılırsın, umutsuzluğa kapılırsın değil mi.
Bu da olacak şey mi?
Ömer Faruk Sorak'ın çektiği 'Aşk Tesadüfleri Sever'in başına gelmiş işte. Olmuş işte. Filmin korsanı çıkmış, üzerinde de Kültür Bakanlığı kopyası yazıyormuş.
Soruşturma başlamış.
Ben Bakanımız Sayın Ertuğrul Günay'ın korsan konusunda ne kadar hassas olduğunu bildiğimden en kısa zamanda sorumluları-sorunluları bulup gerekeni yapacağından eminim.
Böyle tesadüfleri kimse sevmez.
Bu tesadüflerle sektör ayakta duramaz.