Reklamın sloganı bu; 'Bir'iyle yetinmeyen erkekler için'. Tey tey tey.
Peki markamız ne? Erkek kıyafetleri satan 'D'S Damat'.
Yüzde bilmemkaç indirime girmişler. O da yetmemiş 100 TL üzeri alışveriş yapan abilere çanta hediye edeceklermiş falan filan.
Hmmm...
Erkek modasından pek anlamam ama hazır laf açılmışken kriterlerim şunlardır:
1. Allah rızası için o pantolon paçaları döküm döküm dökülmesin.
Hiç de zengin göstermiyor yani.
2. Erkek kısmı kısa konçlu çorap giymesin, bacak bacak üstüne atınca pantolon-çorap arasından kıllı bacaklar arz-ı endam eylemesin. Iyyy...
3. Abuk sabuk desenli ve de renkli kravatlardan uzak durulsun. Örnek için bkz: Sayın Ali Kırca ve kravatları.
4. Parlak kumaştan takım elbiselerden uzak durulsun. Bayramlık türkücü misali bir hava yakalanmasın.
5. Ferhat Göçer'in taşımaktan bıkıp usanmadığı o dikdörtgen-kare, boyundan çapraz asılan siyah-deri çantalardan kullanılmasın. Bel çantaları hiç kullanılmasın.
6. Göbekli abiler, amcalar, kardeşler daracık kazaklar, tişörtler giymesin.
7. Hem kadife hem fitilli pantolonların topu yansın.
8. Son olarak aklıma gelen; desenli, baskılı, zımbalı tuhaf jeanlerden uzak durulsun.
Şimdilik benim için bunlar yeterli. Bir de üstüne adam tertemiz oldu mu, mis gibi koktu mu sorun yok.
Fakat beni karşı cinsin modasına sürükleyiveren, bu erkek giyim markasının reklamında başka bir sorun var.
Aslında sorun değil, gerçeğin ta kendisi var.
Ne diyordu reklam: 'Bir'iyle yetinmeyen erkekler için'.
Kuzum hangisi biriyle yetiniyor ki?
Metni bulan cinkardeşe bravo, bravo ve de bir daha bravo. Hele şu gündemde. Yani eşini aldatmayanın mumla arandığı gündemde.
'Bir'iyle yetinmeyen erkekler için' öyle mi?
O zaman müşteri bol. Erkek kısmı ne kadının, ne arabanın, ne televizyonun, ne cep telefonunun, ne de diğer şeylerin biriyle yetinebilir.
Bir dönem 'biriyle' yetiniyormuş görünse bile en kısa zamanda o 'biri'ni yeni biri ile değiştirecektir. Şu sürekli yenisi çıkan bilgisayar oyunları gibi düşünün yani.
Pek sıkılgandırlar onlar. Pek yaramaz.
Tabii biriyle yetinmediklerinde hayat onlara yüzde 30 indirim sunmaz, yanında çanta hediyesi de vermez.
Olanı alır ve genelde Dimyat'a pirince giden erkekler, evdeki bulgurdan da olurlar. Sonra o 'bir'iyle yetinmeyen erkekler', bir bir biri birilerine bakar bakar bakar durular. Kim bilir belki de kudururlar.