Malum son yılların en büyük dalgalarından biri de pozitif düşünmek ve saz arkadaşları. Önce niyet edeceksin sonra seni öfkelendiren, kızdıran kim varsa affedeceksin.
Sonra da olumlu düşünmeye başlayacaksın. Hatta bunun gözlerini kapatıp pembe ışıklar gönderme seansları bile var.
Ne mi o? Aaa bilmiyor musunuz?
Şöyle ki; seni üzen, kıran, öfkelendiren falan ne varsa, kim varsa sessiz bir yere oturup, gözlerini kapatacaksın ve ona sevgiden pembiş ışıklar göndereceksin.
Yapan rahatlıyor, yapmazsan kendin kaybedersin. Öyle diyorlar yani.
Hadisenin başka bir fazı da şu; başına kötü ne gelirse (aman! Kötü diye bir şey yok! Hepsi sana hayattan armağan!) kendine soracaksın "Bu olay bana ne demek istiyor. Korkularım ne?"
İşte bu 'korkularım' seline kapılırsan bittin. Parmağını kessen "Acaba hangi korkumdan dolayı?" diye düşün dur artık. Parmağı kestin, dikkatsizsin işte diye bir şey yok! Ona göre.
Anlayacağınız bu aralar yine 'pozitif düşünme' hadisesine sardım. Gerçi 'korkular' muhabbetini es geçiyorum çünkü delireceğimi hissediyorum. Yolda tökezledim acaba hangi korkumdan düşüncesiyle yaşanmıyor hani.
Neyse efendim... Düşündüm taşındım ve fark ettim; başardığım her şeyin ardında inancım ve 'pozitif' tabir edilen düşüncelerim var. Buradan hemen bir özlü söz çıkaralım; her başarının ardında pozitif düşünce yatar yeğen!
O zaman uygulamada niye kesinti yapayım ki? Aklıma gelen her zaman başıma gelmiyor mu?
Gittim bütün 'pozitif' kitapları topladım. Tek tek okudum. Birinde "Sakın olumsuz kelimeleri telaffuz etmeyin" buyuruyor. "Sakın kendinizle dalga geçmek için bile negatif sözcükleri cümle içinde kullanmayın!" çekiyor.
Misal "Aman aşk meşk istemem" derseniz, aşk da sizi istemezmiş.
Ya da "Parayla işim olmaz" derseniz, paranın da sizinle işi olmazmış.
Baktım, fark etmeden de olsa günde kaç kere olumsuz cümleler kuruyormuşum meğer.
Şimdi pozitif düşünüp rahatlıyorum. Ve laf aramızda kalsın, istediğim şeyler teker teker olmaya başladı bile... Farkı kendimde fark ettim de size de bildiriyorum. Benim gibi dalga geçmeyi bırakın da istediklerinize odaklanın bence.
Açılan sandık sayısı belli, geçerli oy sayısı belli. Siz bilirsiniz yani.