En çıtırından benim gibi kıtırlığa ermişlere kadar, kadın dünyasının bugünlerdeki bir numaralı gündem maddesi ne? Cuma günü vizyona giren 'Twilight- New Moon' tabii ki.
Hepimiz günler öncesinden sinemada biletimizi ayarladık, hadiseye odaklandık. Benim 'Twilight' kadrom müthiş. Ünlü müzisyen Atilla Özdemiroğlu'nun 13'lük kızları Lara ve Lidya, kızların arkadaşı Zeynep ve kızların annesi Hepgül.
Ugg kardeşliği...
Biletlerimiz 16.30'a. Tam saatinde gişedeyim, kızlar okuldan çıktılar, Maslak'ta trafiğe takılmışlar, çığlık kıyamet beni arıyorlar. Yani kazara filmin beş saniyesini bile kaçırsalar bittiler, ben de bittim, hepimiz bittik.
Ben de kızları beklerken, okul çıkışı kıvamına dönmüş fuaye alanında sağa sola bakıyorum. İlk tespitlerim şunlar; neredeyse hepsi saçlarını salıyor, öyle bizim zamanımızdaki arkaya örülmüş saçlar falan yok! Out! Out! Yelek montlar, kısa deri ceketler in! Ellerindeyse haşlanmış mısır bardakları var.
Ve tabii ki çıtır dünyası Ugg botları olmadan şuradan şuraya gitmiyor. Beş dakika içinde 35 kızın ayağında Ugg bot gördüm. Bunlar gizli örgüt gibiler anasını satayım, botlar da dövmeleri. Örgütün adı da Ugg kardeşliği...
Fuaye alanına uçarak benim ekip giriyor. Elimde bileti sallarken kızlar boynuma atlıyor. "Hadi Ayşe Abla girelim". E hadi.
Dünyadan kopmak üzereyim
Salon no 5 fuaye alanından farksız. İnanır mısınız, ağzına kadar dolu salonda saya saya 10 tane erkek sayabildim. 6'lı, 5'li, 8'li kız grupları doldurmuş sinemayı. Yarım saat süren reklamlar bile neşelerini kaçırmıyor, kıkır kıkırlar.
Lidya'ya dönüyorum; "Mısır ister misin?". Lidya iki elini sağa sola sallıyor derin nefes alarak "Hayır, hayır, istemem".
Ben devam; "Su var, kola var, limonata var?"
Lidya; "Ayşe abla istemem, anlasana hiçbir şey dikkatimi dağıtmamalı".
Eyvallah! Ne anlayışsız ablayım ben ayol.
Ve reklamlar biter. Salondaki kızlar avaz avaz sonra herkes aynı anda; "şişşşşşşttt". Dengesiz bunlar yahu. Çıt çıkmıyor, sinemada bile elden düşmeyen cep telefonları çantalara tıkılıyor. Benim kızlar el ele tutuşuyor, popstar görmüş hayran misali gözleri doluyor...
Fırlama Lidya kulağıma eğilip: "Dünyadan kopmak üzereyiiiim. Üüüç, ikiii, biiiir".
Aşk vampir gibidir
Ve hepimiz dünyadan kopuyoruz. Aylardır beklediğimiz an geldi. Twilight-New Moon, Robert Pattinson ve Edward'la Bella'nın aşkı karşımızda.
Korkmayın, filmi anlatmayacağım. Fakat Twilight New Moon'la ilgili şunu söyleyebilirim. Kesinlikle en kısa zamanda gitmelisiniz ve kalabalık sinema ortamında çığlıklarla, alkışlarla izlemelisiniz.
Çekimler, müzikler, sahneler, diyaloglar ve ölümlüyle ölümsüzün aşkı inanılmaz. Bu arada Taylor Lautner, Robert Pattinson'ın tahtını elinden almak üzere haberiniz olsun.
Bana gelince; uzun zaman sonra ilk kez New Moon'u izlerken kafamdaki düşüncelerden, sıkıntılardan, günlük ıvır zıvırdan kurtuldum. O dünya bende bir çeşit meditasyon etkisi yapıyor ama neden bilemiyorum.
Ama şunu yüzde bin biliyorum; âşık vampir gibidir, âşık olduğunun kanını içmek istersin sonra da kendi kanını içirmek... ve ben deli gibi vampir olmak istiyorum.
Kırmızı lenslerimi getirin çocuğuuum!