Beşiktaş, Galatasaray derbisinde yaşanan olaylarla ilgili tartışma ilginç bir noktaya geldi.
Siyaset- futbol- tribün ilişkisi... İşin polisiye boyutu bir yana asıl bu ilişkinin sorgulanması gerekiyor.
Beşiktaş'ın taraftar grubu Çarşı'ya göre onların tribünlerde siyaset yapma hakkı var ama başkalarının yok. Bu yaklaşım açıkça "tek tip toplum" ideolojisinin bir ürünü. Koskoca Beşiktaş camiası sadece Çarşı'dan ibaret değil ki. Her görüşten insan var ve önemli bir kesimi de Gezi Parkı olaylarına Çarşı gibi bakmıyor.
Çarşı, Gezi Parkı üzerinden açığa çıkan siyasi tutumunu adeta başkalarına dayatıyor. Her maçın 34. dakikasında "Her yer Taksim her yer direniş" sloganı atıyor.
Peki, bunu arzu etmeyen, karşı çıkan Beşiktaş taraftarı ne yapacak? Onlar da kendi sloganını atarsa ne olacak?
İşte 1453 Kartalları bu tutuma bir tepkinin ürünü. Olması gerekeni de söylüyorlar: "Tribünlerde siyaset istemiyoruz."
Belki olayların sıcaklığı sürerken, Çarşı'nın Gezi'ye desteği bir biçimde makul görülebilirdi. Ama tribünler üzerinden iktidar mücadelesi yürütülünce işin tadı kaçtı.
Sahaların yeni tehlikesi ve siyasetin paradoksu bu. Geçmişte kapalı kapılar arkasında yürütülen siyasetfutbol ilişkisi artık açıktan yürütülüyor.
Bu nedenle Çarşı siyaset kulislerinin de etkili bir aktörü. Yerel seçimlere hazırlandığımız bugünlerde özellikle CHP'nin Beşiktaş belediye başkan aday adayları arasında Çarşı adı ciddi prim yapıyor.
"Çarşı benim arkamda" diyenlerin sayısı hayli fazla. Çarşı üzerinden CHP Genel Merkezi'nin bile baskı altına alındığından söz ediliyor. Kısaca Çarşı, son dönemde boğazına kadar siyasetin içine girmiş durumda.
Şike Davası yargıçları davanın gerekçeli kararında futbola ilişkin şu çarpıcı tespiti yapıyor:
"Seyredilme ve alan hâkimiyeti bakımından dünyada olduğu gibi Türkiye'de de büyük bir yaygınlık kazanan futbolda söz sahibi olma yarışı, özellikle çıkar amaçlı suç örgütleri açısından dikkate değer bir boyut kazanmıştır."
Aynı şey bazı siyasi yapıların da ilgisini çekiyor ki tribünlere sızma oluyor. Böyle giderse bu tehlike son maçta olduğu gibi kulübü de, siyasi beklentileri olanları da vurur.