CHP, sadece dış politikada değil, iç siyasette de derin bir kırılmanın eşiğinde. Ergenekon ve darbe girişimcilerinin yanında yer alması, açılım sürecine soğuk bakması bir yana yeni anayasanın tıkanmasında da başrolde görünüyor.
Meclis Uzlaşma Komisyonu'nda yaşanan tartışmalara bakın. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın deyimiyle 5'inci parti gibi davranan CHP Milletvekili Süheyl Batum'un rolü ve söyledikleri siyasette yeni bir duruma işaret ediyor.
Parti desen değil, durumu farklı fikre sahip bir siyasi aktöre de uymuyor. Şu manzaraya bakın...
Komisyonda Atilla Kart, grubun sözcüsü olduğunu söylüyor, Batum hemen devreye girip karşı çıkıyor. Kart, başörtüsüyle ilgili bir yaklaşım gösteriyor. Batum, hiç aşağıdan almıyor anında bozuyor.
Aynı şeyi Rıza Türmen'e de yapıyor. Kısaca yeni anayasanın yazılmaması için elinden geleni yapıyor.
Ama en ilginci CHP lideri Kılıçdaroğlu'nu hiçe sayan sözleri. Batum son komisyon toplantısında uzun bir tartışmanın sonunda şu minvalde bir tespit yapıyor:
"CHP'nin görüşünü öyle başkan değil, genel başkan bile belirlemez. Tutanaklara geçsin rahat edelim diye net söylüyorum."
"Kim belirler?" sorusuna ne cevap verdiğini bilmiyorum ama "ortak belirlenemediği" de çok açık.
Çünkü CHP'de Rıza Türmen ve Sezgin Tanrıkulu gibi anayasa konusunda farklı görüşleri seslendiren isimlerin söyledikleri ortada. Ama o sözlerin arkasında durulmadığı ve geri adım atıldığı da ortada.
Bu durumda eğer Batum, 5'inci partiyse CHP'liler neden susuyor?
Değilse ve yeni anayasa yaptırmamak için bir rol üstlenmişse bu kez de CHP'nin sosyal demokratları ne işe yarıyor?