Ulaşım İstanbul'un en temel sorunlarından biri... İstanbul'a gelip de trafikten dert yanmayan yok.
Geç kalmış bir şehir İstanbul.
İmar planına, depreme dayanıklı binalara, geniş caddelere, kaldırımlara, yeşile, metroya, sağlıklı çevreye, sorun çıkarmayan altyapıya nereye bakarsanız bakın o geç kalmışlığı görürsünüz bu şehirde.
Oysa toplu taşımanın, metronun öncüsü Tünel'in yapım tarihi 1876. Yani bu topraklarda metro Londra'yla aynı tarihte başlamış... Ama ne yazık ki 100 yılı aşkın bir sürede tek bir çivi çakılmamış. Nihayet 1992'de Sözen döneminde ilk temel atıldı ve Erdoğan döneminde ise 44 kilometreye çıktı.
Son 10 yıllık Kadir Topbaş döneminde ise metro hattı yüzde 128 artarak 102 kilometreye ulaştı. Yüzyıllık açık hızla kapatılıyor.
Dün bu çabanın önemli bir hamlesine tanık olduk. Gençliğimi geçirdiğim Anadolu yakası metroya kavuştu. Açılışını Başbakan Erdoğan'ın yaptığı metronun hizmet vermesi gerçekten heyecan verici.
Törenden önce İstanbul Büyükşehir belediye başkanı basın danışmanı Faruk Yanardağ'ı aradım ve erken bir saatte Kartal'dan metroya binmek istediğimi söyledim.
Kartal'a gittiğimde saat 10.30'u gösteriyordu. Yürüyen merdivenlerden inip, turnikeleri geçip kontrol merkezine ulaştım. İstasyon Amiri Habip Şayak'tan her şeyin izlendiği kontrol merkezi hakkında biraz bilgi aldım.
New York, Londra ve Paris metrolarındaki karmaşıklık burada yok. Daha sade, daha aydınlık ve modern bir metro. Şimdilik makinist kullanıyor ama bir süre sonra tamamen merkezden idare edilecek. İlk kez ve tek başıma metroya biniyorum.
Kartal, Maltepe, Küçükyalı, Bostancı derken hızla Göztepe'ye Ünalan'a sonra da Kadıköy'e ulaşıyoruz. Bizzat test ediyorum ve tam 32 dakikada Kartal'dan Kadıköy'e ulaşıyorum.
Nereye gideceğiniz, nereden çıkacağınız oklarla gösteriliyor. Kadıköy'de iskele çıkışına yöneliyorum. O an çıkış noktasının neresi olduğunu tam hesaplayamıyorum ve çıktığımda karşımda Kadıköy iskelesini görünce afallıyorum. "Bu kadar yakın mı?" diye düşünüyorum. Hemen vapura bin ve karşıya geç...
Gelinen noktayı metronun içindeki elektronik ekranlar ve televizyonlarda yer alan İstanbul Büyükşehir'in şu sloganı özetliyor:
"Bir rüya daha gerçek oldu... Her şey İstanbul için..."
İstanbul değişiyor, hem de hızlı bir biçimde...
Taksim-Hacı Osman, Sirkeci-Yeşilköy, şimdi de Kartal-Kadıköy hattıyla Metro, İstanbulluların yaşamını da alışkanlıklarını da değiştiriyor. Başbakan Erdoğan'ın deyimiyle henüz tam intibak etmiş değiliz ama toplu taşıma araçları kullanıldıkça sadece bireyler değil, ülke ekonomisi de kazanacak.
Anadolu yakasının geç de olsa bu değişimden payına düşeni alması insana heyecan veriyor.
Bu heyecanı metronun açıldığını duyan herkes yaşıyor. Bir Kadıköylü şöyle diyor:
"Eskiden bir araya geldiğimizde İstanbul'da artık yaşanmaz diyorduk. Şimdi bu yapılanları görünce İstanbul artık yaşanır bir kent oluyor diyorum."

"Zamanından önce bitirdik"
Metronun yapım süreci de heyecan verici. Açılış töreninde metroyu yapan firmalardan biri olan Makyol İnşaat'ın Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Çebi'yle konuştum. Şöyle diyordu:
"Yapım şirketi olarak heyecan verici projelerimizden biri... Her gün bir milyon insan taşınacak. Çok hızlı ve yoğun çalıştık. Ve bu düzeyde büyük bir projeyi zamanından önce bitirip teslim ettik. Bu da dünyada yaşanan krize rağmen Türkiye'nin geldiği noktaya gösteriyor."