Türkiye toplumu yine sandığı döküldü. Sandıkta siyaseti dizayn etme konusunda ustalaşan Türkiye toplumu, bir kez daha "siyaset mühendisleri"ne ders verdi. Ve "ustalık" dönemine yakışan bir sonuç çıkardı.
AK Parti'ye yüzde 50 oy verereksorunları çözme iradesinin, istikrarın ve değişimin sürmesini istedi. Ama milletvekili sayısını 330'un altında tutarak Meclis'te uzlaşmaya gitmesini önerdi.
"Yeni CHP"ye ısınmadı. Yeni lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na ve projeler üretmeye çalışan yaklaşımına 2 puan ve artı 30 milletvekili verdi ve bununla yetinmesini istedi. Ergenekon sanıklarını aday göstermesine de özellikle kıyılarda tepki gösterdi.
MHP'yi ise baraj üstünde tutarak kaset komplolarıyla dizayn etmeye çalışanları hayal kırıklığına uğrattı.
Seçmen bu seçimde bir önemli ders daha dava verdi; Türkiye'nin en önemli meselesi sayılan Kürt meselesinde artık BDP çizgisinin kalıcı bir parti olduğunu gösterdi.
Ve Kürt siyasi hareketleriyle bütünleşerek yüzünü Türkiye'ye dönmesini istedi.
Kısaca toplum bütün siyasi partileri uyardı ve "Yeni Türkiye"ye uymaya çağırdı.
12 Haziran seçim sonuçlarını önümüzdeki süreçte birçok açıdan ele alıp tartışacağız... tartışacağız çünkü siyaset dersleriyle dolu bir dizi ilginç sonuç var.
Bu sonuçlara çok sayıda siyasetçinin, gazetecinin, araştırma şirketi sahibinin şaşırdığını biliyoruz. Ama eminim en çok şaşıran; kendisini bazı sonuçlara inandıran CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin oldu. Tekin'le seçim sürecinde iki kez konuştum. İlkinde AK Parti'yle aralarındaki farkın bir puan olduğunu söylemişti.
İkinci konuşma seçimlere üç gün kala gerçekleşti.
Tekin telefonda şöyle diyordu:
"Şaşıracaksın... Bir dipnot olarak söylüyorum CHP birinci parti. Bil diye söylüyorum seçim sonrası yazabilirsin."
Hiç şaşırmadım. Benzer bir şeyi 22 Temmuz 2007 öncesinde ama bu kez "uyarıcı" bir üslupla söylemişti.
Hoş bir üslup değildi ama o noktaya nasıl geldiğine şaşırmıştım... Halka dokunmayı bilen bir siyasetçi nasıl böyle bir üslup edinir doğrusu anlamakta zorlanmıştım.
Halktan kopup, siyaset mühendisleriyle siyaset yapmanın sonu bu... CHP'de yine zor günler yaşanacak. 135 milletvekiline sahip bir CHP gücünü bırakıp gitmek de, o koltukta kalmak da zor.