Bugünlerde kamuoyu yoklamalarının sonuçları çok merak ediliyor.
Acaba AK Parti yüzde 50'yi geçti mi? CHP yüzde 30 bandını yakaladı mı? Ve en önemlisi kaset saldırılarıyla boğuşan MHP baraj sendromunu anlattı mı?
Herkesin bir tahmini var ama işi istatistik bilimine göre yapanların nasıl bir sonuç elde ettiği kuşkusuz daha çok ilgi çekiyor.
Arada bir bu köşede ben de kamuoyu araştırmalarına yer veriyorum.
Ama bugüne kadar çalışmalarını ilgiyle izlediğim Boğaziçi Üniversitesi'nde öğretim üyesi olan dostumun özel çalışmalarından hiç söz etmedim. İşi gereği seçimleri, seçim süreçlerini yakından izliyor bazen de kamuoyu araştırmalarıyla toplumun nabzını tutuyor. Özellikle kritik iki çalışması, 22 Temmuz 2007 seçimleri ve 12 Eylül 2010 referandumuyla ilgili çalışmaları çok başarılıydı. Geçtiğimiz hafta da 12 Haziran seçimleriyle ilgili bir çalışma yaptı. Herhangi bir parti veya kurum adına yapılmayan bu çalışmanın sonuçlarını sizlerle paylaşmak istiyorum.
O araştırmaya göre partilerin oy oranı şöyle;
AK Parti yüzde 50 civarında görünüyor. (artı eksi 1 puan)
CHP yüzde 30 civarında...
MHP ise barajı geçiyor.
BDP'li bağımsızların oyu belirsiz görünüyor ama bir önceki seçime göre daha yüksek oy alacaklar.
Peki, küçük partilerin durumu ne?
İki parti varlık gösteriyor; Saadet Partisi ve BBP... Yüzde 1'le 2 arasında...
Bu çerçevede gerçekleşecek bir seçim sonucunda ortaya nasıl bir Meclis çıkacak?
Öğretim üyesi arkadaşım ilginç bir tespit yapıyor:
"Önümüzdeki Meclis hiç olmadığı kadar temsil gücü yüksek bir Meclis olacak. Çünkü oyların çok büyük bir kısmı AKP ve CHP'de toplanıyor, Yüzde 80'e yakın kısmı. MHP ile birlikte yüzde 90 üzerine çıkıyor. BDP ile birlikte yüzde 96'ları geçiyor. Kısaca temsil yeteneği olan ve dolayısıyla verdiği hiçbir karar sorgulanamayacak bir Meclis ortaya çıkacak. Katılım oranı da daha önceki seçimlerden yüksek olacaktır. Çünkü kutuplaşmalar seçmenin sandığa gitme motivasyonunu artırır."
Bu gerçeğe başka bir önemli noktanın altını daha çiziyor.
"Seçimlere iki hafta kaldı ama hâlâ yüzde 20 kusur kararsız var. Ben partilerin oy oranını kararsızları dağıtılmış haliyle verdim. Daha önceki seçimlere bakınca 2 hafta kala bu kadar 'Ben ne yapacağımı bilmiyorum' diyen seçmen yoktu. Bunun açıklaması yok bende. Bu kadar kutuplaşmanın olduğu bir seçimde ilginç bir durum."
Önümüzdeki seçimlerin bir ilginç noktası da eskiyle kıyaslandığında CHP'nin Doğu ve Güneydoğu'dan, AK Parti'nin ise Ege'den ve kıyılardan yüksek oy alma ihtimalinin olması. Özellikle Ege'den AK Parti'nin oy alması geleneksel partiler DP ve ANAP'ın devreden çıkmasıyla açıklanıyor.