Yarım yüzyıla damgasını vuran, Milli Görüş çizgisinin yaşadığı sıkışma, eski siyasilerin devreye girmesiyle "Kayyum"la noktalandı. Bu siyasetin genel merkez düzeyinde ilk kez mahkemeye düştüğünü gösteriyor.
Saadet Partisi içinde temmuz kongresiyle başlayan bu iç çekişmenin bitmeyeceği daha o gün belliydi. Erbakan ve çevresindeki yaşlı kuşak siyasetçiler ellerindeki küçük "Saadet"i bırakmak istemiyordu. Sadece kitle tabanı açısından değil, parasal güç açısından da SP önemli bir mevziydi. Daha önce Erdoğan ve arkadaşlarının ayrılıp gitmesine engel olamamışlardı ama bu kez izin vermeyeceklerdi. Ne yapılması gerekirse yapılacaktı.
Buna Önder Sav'la görüşme de dahil. Kayyum meselesi açıklandığında ilk akla gelen isim Sav oldu. Acaba işin mahkemeye götürülmesi fikri Sav'dan mı gelmişti?
Eski siyasetçilerin dayanışması diye nitelenen Sav'la Şevket Kazan görüşmesinin bu sürece ne kadar katkısı var bilinmez ama gelinen noktanın yeni bir yol ayrımı olduğu çok açık. Üç kişilik kayyum büyük olasılıkla 45 gün içinde SP'yi olağanüstü kongreye götürecek. Kurtulmuş'un işi zor. Kurtulmuş o çizgi içinde ikinci yenilikçi hareketi temsil ediyor. Toplumda da hatır sayılır bir karşılığı var.
Ancak eski kuşak siyasetçilerle bağını "ustaca" koparamadığı için gelip "kayyum" çarptı. İki yıl boyunca istediği delege yapısını oluşturmadığı gibi Erbakan'a yakın isimlerle çalışmaya da itiraz etmedi. Şimdi kayyum aracılığıyla eski kurtlarla dans edeceği bir kongreye gidiyor. Bu kongre onun için sonun başlangıcı olabilir. Çünkü karşısına bir Erbakan sürprizi hazırlanıyor. Fatih Erbakan, Mete Gündoğdu, Mustafa Özkafa gibi yeni isimler var ama ikinci bir iç kargaşa yaşanmasın diye 83 yaşındaki Erbakan'ın aday olması bekleniyor.
Peki, bu durumda Kurtulmuş ne yapacak?
Henüz erken ama önceki arayışlarını da dikkate alarak şu söylenebilir. Kurtulmuş zaten SP genel başkanı olarak da "Milli Görüş"le sınırlı bir parti yerine, daha kucaklayıcı, değişim arzusunda olan toplumla buluşan bir parti istiyordu.
Bu durumda referandum sürecinde aynı safta yer aldığı BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu ve eski DP Genel Başkanı Süleyman Soylu'yla birlikte yeni bir siyasi yolculuğa çıkması hiç de şaşırtıcı olmaz.