Referandum süreci giderek netleşiyor. Ve herkes tavrını rahatça açıklayıp tartışıyor. Her kesiminden "evet"çi de var, "hayır" cı da...
Tam demokrasi şenliğine dönüşebilecek bir fırsatla karşı karşıyayız. Ancak ne mümkün... Daha önceki tartışmalarda olduğu gibi bu kez de toplumu kutuplaştıran bir dil kullanılıyor.
Paketin tek tek maddelerinin ne getireceğinden çok, kim tarafından getirildiği tartışılıyor.
Özellikle de eski sol kesimde yaşanan bu tartışma, giderek sertleşiyor.
Bir süre önce bir televizyon programında eski Kültür Bakanı Fikri Sağlar şöyle diyordu:
"68'lilerin ve 78'lilerin bir kısmı kandırılıyor."
Sağlar'ın bu sözlerine ilk tepki 68 kuşağının önemli bir ismi, Hale Özgür Kıyıcı'dan geldi. Kıyıcı, 69 yılında öldürülen Taylan Özgür'ün ablasıydı.
Taylan Özgür ismi o kuşağın simgesel bir ismiydi ve "derin devlet"in o kuşağı sindirmek için işlediği ilk faili meçhul cinayetti.
Programı izleyen Kıyıcı, tepkisini şöyle dile getiriyordu:
"Ne kadar ağır bir kelime bu... Kim kimi kandıracak? Bizim kendi aklımız yok mu? Bu tür yaklaşanlar, evet diyenlerin neden evet dediklerini anlamakta zorlanıyor. Benim için bir tek TSK'nın sorgulanıyor olması bile evet dememe yetiyor. Bunu anlamak istemiyorlarsa ne yapalım?"
Türkiye'nin çözülmesi gereken çok temel sorunları olduğunu dile getiren Kıyıcı, bu tür demokratik adımların zor atıldığını dile getirerek şöyle diyordu:
"Bu paket ne getiriyor diye sık sık soranlar var. Niyetleri farklı ama ben yine de söylemek istiyorum, bu paketin önemli maddelerinden biri paşaların sivil mahkemelerde yargılanması yolunun açılmasıdır. Bu o kadar önemli ki, Türkiye'de bugüne kadar kimse bunu yapamadı. Tabii şunu da beklerdim. TSK'nın Sayıştay tarafından denetlenmesi de sağlanmalıydı. Türkiye'de tek denetlenemeyen kurum askerlerdir. Keşke bunu da yapabilselerdi. Ama bunlar olmuyor diye olana evet demenin neresi kandırılmak."
Genelkurmay Başkanlığı'nın Milli Savunma Bakanlığına bağlanmasını da talep eden Hale Özgür Kıyıcı, sözü 12 Eylül darbesini yapan Evren'e getirerek şunları söyledi:
"Biz neden evet dediğimizi çok iyi biliyoruz. Bugün askerlerin sivil yargıda yargılanmaları çok ciddi bir olay... Küçümsenecek hiçbir tarafı yok. Kadınlara, çocuklara getirilen yeni haklar da öyle... 12 Eylül'ü yapanların yargılanmasıyla ilgili maddeler de önemli. Ha.. Yargılayabilirler mi fazla bir umudum yok. Ama bunun gündeme getirilmesi ve babamın sınıf arkadaşı Kenan Evren'in 'kendimi öldürürüm' demesi bile benim 'evet' dememe yetiyor."
Kıyıcı son olarak "Dinime küfreden bari Müslüman olsa..." sözünü hatırlatıp şöyle diyor:
"68'liler, 78'liler kandırıldı demek haddini aşmaktır ve Türkiye'nin gerçeğini bilmemektir. Bunu söylemek 68'i yaşamayan Fikri Sağlar'a mı düştü? Herkes haddini, hududunu bilecek..."