CHP kurultaydan sonraki ilk büyük toplantısını bugün yapıyor. Belediye başkanları, il başkanları, parti meclisi üyeleri ve merkez yürütme kurulu üyeleri bir araya geliyor.
Aslında bu tür bir araya gelme ilk değil, ama içinden geçtiğimiz süreç açısından önemli. Çünkü önümüzde siyasetin seyrini değiştirecek bir referandum var. O devreden çıkarsa da seçim söz konusu.
Ama bugünleri CHP açısından olağanüstü kılan bir başka şey daha var; parti içi hesaplaşma. Daha kurultayın üzerinden iki ay bile geçmedi, partide "Baykal-Sav" eksenli ciddi bir hesaplaşma başladı. Baykal'a yakın il başkanları ya görevden alınıyor ya da istifa etmek zorunda kalıyor.
İşin garip tarafı, CHP'liler de iyi biliyor ki, CHP'de Ankara'da oturup Van ve Kars'ta il başkanlığı yapan, hatta Azmi Yıldız gibi İstanbul'da oturduğu halde Bitlis'te il başkanı olup, Parti Meclisi üyesi yapılan isimler var. Onlara dokunmayan yönetimin Baykal'a yakın isimleri görevden alması Baykalcılara dokunuyor.
Oysa Kılıçdaroğlu, kurultay sonrası yaptığı açıklamalarda, bırakın partiden ayrılmayı küskünleri de, farklı partilerde yer alanları da CHP'ye çağırıyordu. Peki, şimdi ne oldu da partide temizlik harekâtı başlatıldı?
Bu durumu Baykal dışarıdan nasıl izliyor bilmiyorum ama ona yakın milletvekillerinin kaygıyla izlediği açık. CHP'de neler olup bittiğini, Önder Sav'a karşı çıkışıyla dikkat çeken eski Parti Meclisi üyesi Savcı Sayan'la konuştum. Sayan çok net bir tespit yapıyor:
"Baykal'ın izleri silinmek isteniyor. Önder Bey'e karşı olan herkes ya gönderiliyor ya da sindiriliyor. Bu içimize sindireceğimiz bir tablo değil." Hemen araya girip soruyorum; ne yapacaksınız?
"Bana göre imza atmayan 40 civarında milletvekili var. Bu arkadaşlarım bir an önce bir araya gelmeli ve Genel Merkez'e bir çağrı yapmalı. Önder Bey'in parti içi oyunlarına son vermesi istenmeli. Yapılanların partinin büyümesi açısından tehlikeli olduğuna dikkat çekilmeli."
Savcı Sayan, dün İstanbul'da Mehmet Sevigen'in kızının düğününde konuyu eski genel başkanları Baykal'a da açacağını belirtip şöyle diyordu:
"Eğer bunlar Kılıçdaroğlu'nun bilgisi dahilinde yapılıyorsa demokrasi anlayışı nerede kaldı? Yok, onun dışında gelişiyor ve gücü yetmiyorsa o zaman da ortada ciddi bir liderlik sorunu var demektir."
Sözü liderliğe getiren Sayan, CHP'deki tasfiyenin basit bir görevden alma olmadığını, önemli bir siyasi hazırlığa işaret ettiğini şu sözlerle dile getiriyor:
"Önder Bey'in kafasında Kılıçdaroğlu da yok. İlerisi için plan yapıyor. Şimdilik Kemal Bey'in kamuoyunda yarattığı rüzgârla yelkenlerini şişiriyor. Başarısız olduğunda 'Ben o kadar destek verdim, o başaramadı' diyecek ve yedekteki ismi devreye sokacak. Bunun için partide başka bir gücün kalmasını da istemiyor. Bu nedenle geri döner tehlikesini ortadan kaldırmak için Baykal'la ilgili tasfiyeyi başlattı. Önder Bey'de oyun bitmez."
CHP, bir yandan yeni isimleri içine alırken, bir yandan da kendi içinde yeni bir ayrışma yaşıyor. Bu ayrışmada kilit isim ise eski İstanbul İl başkanı Gürsel Tekin görünüyor. Onun nasıl tavır alacağı da MYK üyesi seçilip seçilmemesine bağlı.