Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MAHMUT ÖVÜR

Sertel'i karşılayan CHP'liler

Başbakan Erdoğan CHP'ye yönelik eleştirilerini sıralarken, sözü Aziz Nesin'in "Ey Türk Faşisti" yazısına getirip, Tan Matbaası baskınını anlattı.
Tan Matbaası baskını tek parti döneminin tipik baskı uygulamalarından biriydi. Bu tartışma bana eski Meclis Başkanı Ferruh Bozbeyli'nin anılarını hatırlattı. Bozbeyli, İhsan Dağı ve Fatih Uğur'un hazırladığı "Yalnız Demokrat" adlı anı kitabında bu konunun farklı ama ilginç bir yönü anlatılıyor.
Matbaası basılan Zekeriya Sertel 1948 yılında baskından sonra yurt dışına kaçmış, önce Sovyetler'e ardından da Avrupa'ya yerleşmişti.
Toplumsal hareketlerin yükseldiği 1969 yılında ise Türkiye'ye dönmek istiyordu.
Bozbeyli o dönüş olayını şöyle anlatıyor:
"1969'da gazetelerde Zekeriya Sertel, Türkiye'ye gelecek diye, hükümetin de Sertel'i Türkiye'ye sokmayacağı yolunda haberler çıkıyordu. İçişleri Bakanı Faruk Sükan Beydi. Telefon ettim. "Faruk Bey gazetelerde böyle bir yazı var. Zekeriya Sertel Türkiye'ye sokulmayacak geldiği zaman diyor. Bu doğru mu?' Dedi ki bana 'Evet doğru, sokmayacağız o adamı Türkiye'ye.' Ben de dedim ki 'Faruk Bey bir yanlış yapmıyor muyuz? Bir suç işlenmişse hâkim var, savcı var benim memleketimde. Türkiye'ye sokmamak ne demek? Bu adam Türk vatandaşı… Türkiye'ye de gelecek. Türkiye'de başka komünist yok mu? Böyle bir şey yapmasanız iyi olur."
Bozbeyli, Faruk Sükan'ın bu tavrının nedenini sorunca da şu cevabı alır:
"Patron böyle emretti" Sükan'ın patronu dönemin Başbakanı Süleyman Demirel'di. Bozbeyli konuyu Demirel'e de açar. Ama cevap değişmez.
"Sokmayacağız"
Bozbeyli, Demirel'i de uyarır ama işe yaramaz.
Sonraki gelişmeleri de şöyle anlatır:
"Hakikaten adam geldi, bizimkiler geri çevirdiler, gitti. Aradan beş altı ay geçti. Tekrar geldi. Halk Partililer bütün havaalanını doldurdu. Karşılamaya gittiler. Havaalanında gazeteciler soruyor: 'Siz neden Türkiye'den kaçmıştınız?' O da 'Halk Partisi'nin yüzünden' dedi. Sonra devamında: 'Çünkü ben o zaman gazetemde, Tan gazetesinde Demokrat Parti'yi tutuyordum. Muhalefeti tutuyordum. İktidarı eleştiriyordum. Bundan çok rahatsız oldu Halk Partililer. Benim matbaamı yaktılar ve ben kaçtım. Türkiye'den kaçmaya mecbur oldum.' Bu olaydan sonra Halk Partililer 'Biz kimi karşılamaya gelmişiz' diye pişmanlık içine girdiler. Adalet Partililer de onu Türkiye'ye sokmayız diyenler de adam ahir ömründe gerçekleri ifade etti diye sevindiler. Burada anlatmaya çalıştığım şey şu, bazı şeylerin arkasına önüne bakmadan hükümlere varıyoruz."
Arada bir dönüp tarihe bakmakta yarar var. Kürt meselesini, Aşkale Sürgünleri'ni Tan Matbaası, 33 Kurşun olayını, Üniversite operasyonlarını bilmeden bugünü anlamak mümkün mü?

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA