Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MAHMUT ÖVÜR

Gökçek mi Altınok mu?

Yerel seçimlerin önemli kenti İstanbul'sa, kritik kentleri de Ankara ve Diyarbakır olarak görünüyor. Çünkü her üç ildeki iktidar değişimi yeni bir siyasal süreci başlatacak nitelikte. Özellikle Ankara'nın bu seçimlerde el değiştirme olasılığı her zamankinden çok daha güçlü.
Tam 3 dönemdir Ankara'yı yöneten Melih Gökçek hâlâ iddiasını sürdürüyor olsa bile Ankara'nın zemini hayli kaygan.
Bunun bilinen birkaç nedeni var. En önemlisi de bu kez karşısında iki değil tek bir sol aday olması... Murat Karayalçın'ın tüm solun hatta merkez sağın desteğini alacak olması şansını bir hayli artırıyor.
İkinci önemli etken ise AK Parti içinde ciddi bir ayrılık rüzgârının esmesi...
Bunun nedeni de Keçiören'in başarılı belediye başkanı Turgut Altınok'la Gökçek arasında süren gerilim.
Nasıl sonuçlanacağı bilinmiyor ama AK Parti içinde Gökçek karşısına çıkan en güçlü aday da Altınok oldu.
Üstelik sözünü de esirgemiyor:
"Sokağın dili artık Gökçek demiyor. İnsanlar bıktı. Değişim istiyor. Bir özeleştiriyi de dile getireyim, Ankara Büyükşehir artık Türkiye'nin sırtında bir yük. Hazineye 4.5 milyar YTL borç var. Botaş borcu silinenlerle beraber 1.5 milyar YTL civarında. Tüm yapılan hizmetler alt alta yazılsa, inanın Botaş'a yapılan borç değil. Korkunç imar rantları var ama belediyenin kasasında bir şey yok. Ankara'da bunu herkes görüyor."
Altınok aday olsa da olmasa da Ankara seçimleri açısından etkili bir aktör.
Kararı seçimlerin seyrini değiştirebilir.
Ankara'da seçim hesaplarını etkileyecek önemli bir isim de MHP'nin büyükşehir adayı Mansur Yavaş.
Beypazarı Belediye Başkanı Yavaş'ın milliyetçi muhafazakâr seçmenden ciddi oy alacağı bekleniyor.

Hangi 'Şehir' düşerse...
Aslında Ankara'daki bu durumun farklı versiyonları İstanbul, İzmir, Diyarbakır ve Antalya gibi illerle; Çankaya, Beşiktaş, Bakırköy gibi ilçeler için de geçerli.
Eski CHP milletvekili, araştırmacı Bülent Tanla yerel seçimleri farklı bir yaklaşımla analiz ediyor. Tanla önce siyasi kırılma yaratacak noktalara dikkat çekiyor:
"AKP ve CHP'nin, genel ve yerel seçimlerde aldıkları oyun 2 puan altında veya 2 puan üstünde oy almaları elbette önemlidir ama Türkiye'de siyasi haritanın değişmesini şehirlerin el değiştirmesi sağlayacak."
Şehirlerin el değiştirmesini yüksek puan almaktan daha önemli bulan Tanla, bunu şöyle anlatıyor:
"İstanbul ve Ankara'nın partimiz tarafından kazanılması ya da aksine İzmir veya Çankaya'nın AKP tarafında kazanılması birkaç puan oy almaktan çok daha etkili olacaktır. Çünkü bu değişim önemli siyasi sonuçlar yaratacak niteliktedir."
Tanla, derin bir kırılmanın Güneydoğu'da da yaşanabileceğini ileri sürüyor:
"Bu seçimlerde AKP, Doğu ve Güneydoğu'da yanlış bir politika izledi. Orada 22 tane il merkezimiz var ve 20 milyona yakın vatandaşımız yaşıyor. Buradaki seçimler, AKP ve DTP arasına sıkıştırıldı. Bu seçimleri DTP'nin alması ne anlama gelecek? Oraları kaybetmiş mi olacağız? Seçimleri AKP, DTP arasına sıkıştırmak doğru olmadı."
Kamuoyu araştırmaları henüz net bir şey göstermese de seçim stratejileri, şehirler ve adaylar üzerinden yürütülecek.
Yüksek oy almak bir ölçü olacak ama az farkla da "kaleleri" düşürmek siyaseti derinden sarsacak.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA