Yerel seçim yaklaştıkça siyaset kulisleri de hareketlenmeye başladı. Kim nereden aday olacak, hangi parti kimi aday gösterecek ve bu seçimlerde hangi parti ipi göğüsleyecek, sabahtan akşama her yerde bunlar konuşuluyor.
Sadece partililer değil, sokakta da, işyerlerinde de, eski siyasilerin bir araya geldiği mekanlarda da seçim analizleri yapılıyor, olası adaylar konuşuluyor.
Konu yerel seçim, seçimlerin kritik kenti de İstanbul olunca, ister istemez eski seçimler ve eski belediye başkanları da kulislerin kapsama alanına giriyor.
Giriyor, çünkü bu seçimlerde İstanbul'u kazanmanın siyasette yeni bir kırılma yaratacağı üzerinde duruluyor. Bu nedenle de her konuşmada, geçmişte bu kırılmaları yaratan ve İstanbul tarihine damga vuran üç isim öne çıkıyor.
Eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Bedrettin Dalan, Nurettin Sözen ve bugünün Başbakanı Tayyip Erdoğan .
Başbakan Erdoğan ve Nurettin Sözen'in hala sıcak siyasetin içinde olduğu biliniyor...
Peki ya Dalan?
Bir zamanların "Efsane Başkan"ı Dalan'ın, Sözen karşısında aldığı ağır yenilgiden sonra siyasetle ilişkisi alt seviyelere inse de bitmedi.
Önce parti kurdu, genel siyasette etkin olmaya çalıştı olmadı. Sonra bir kez daha 1994'te İstanbul seçimlerine katıldı, yine başaramadı. O günden sonra kendini eğitime ve işine verdi ama adı geri planda olsa da hep siyasetin içinde oldu.
Son olarak 22 Temmuz 2007 seçimlerinden önce adı kulislerde "siyaseti yeniden dizayn etme" çabaları içinde geçti. Hatta o konuyla ilgili bir yazım üzerine arayarak, "siyasetle ilgilenmediğini" söyledi.
Aradan çok değil bir yıl geçti.
Şimdi yeni bir yerel seçime doğru gidiyoruz. Peki, bugünlerde Dalan ne yapıyor dersiniz?
Aslında bu soruyu son günlerde İstanbul'un şehir kulislerinde kısık sesle de olsa herkes birbirine soruyor:
"Dalan nerede?"
Bu da nereden çıktı demeyin. Sorunun soruluş biçiminde bile bir ima var. O imadan ne kastediliyor belli değil ama ortalıkta görünmediği de bir gerçek.
Her yerel seçimde adı kulislerde dolaşan Dalan'dan bu dönemde hiç söz edilmemesi ilginç değil mi?