MEF Okulları tam 16 yıldır gençlerin yeni projelerinin yarıştığı bilimsel bir yarışmaya ev sahipliği yapıyor.
Projelerin, sanayide hayata geçirilmesindeki başarı grafiği de bir hayli yüksek... Bugüne kadar yurtiçinde 125, yurtdışında ise 100 proje hayata geçirildi. Bu yarışmanın önemini anlatmak için bir örnek yeterli...
1995 fizik birincisi Can Altıneller, "Taramalı Tünelleme Mikroskobu" adlı projesiyle "Nobel'e ilk adım" yarışmasında birinciliği aldı ve bu başarısıyla Amerika'nın ünlü MIT Üniversitesinden de burs kazandı.
Kısaca MEF Okulları bugüne kadar Türkiye Lise Öğrencileri Arası Araştırma Projeleri Yarışması'yla önemli bir görevi yerine getirmiş ve gençlerin bilimsel çalışmaları sevmesini teşvik etmiştir. Daha da önemlisi yarışmaya sadece Türkiye'den değil, Amerika'dan Kazakistan'a onlarca ülkeden gençler katılarak uluslararası bir boyut kazandırılmıştır.
Böylesine başarıyla süren bir yarışmaya bu yıl ne yazık ki TÜBİTAK gölgesi düştü.
Ne demek bu?
Anlatalım...
Benzer bir yarışmayı yıllardır TÜBİTAK da yapıyor. Ve hiç problem yokken bu yıl başvuru koşullarına şöyle bir madde ekliyor:
"Aynı ya da başka isimlerle herhangi bir proje yarışmasına katılmış olan projeler bu yarışmaya katılamaz..."
Bu maddenin ister istemez bir özel okulun düzenlediği proje yarışmasına katılımı da etkileyeceği malum. MEF'in yarışmasına bu yıl başvuru sayısı hayli düşmüş...
TÜBİTAK gibi güçlü bir kurumun, özel bir okula destek olması gerekirken, böyle bir maddeyi şart koşarak haksız rekabet yaratması doğru mu?