CHP'nin 32'nci kurultayını izlemek için Ankara'dayız... Önceki gece siyaset kulislerini, dün de Selim Sırrı Tarcan Spor Sarayı'nda yapılan kurultayı izledik.
Yaklaşık 20 yıldır "solda" yer alan SHP ve CHP kurultaylarını izleyen biri olarak ister istemez eskilerle bugünü kıyasladım...
Kavgalı olanları bir yana koyarsak en yoğun heyecanın yaşandığı kurultaylar hiç kuşkusuz, Erdal İnönü'ye karşı Deniz Baykal'ın üç kez aday olduğu kurultaylardı.
Baykal, o üç kurultayı da kaybetmesine rağmen ciddi heyecan yaratmıştı.
Şimdi o eski heyecandan eser yok...
Kalabalıklar var ama ne muhalif adaylar, ne de Deniz Baykal beklenen "değişim rüzgârı"nı ve "heyecanı" yaratamadı.
Kısaca heyecansız ve iddiasız bir kurultay izliyoruz. Ama yine de kurultaya damgasını vuran Baykal oldu.
Uzun konuştu ve kurultayı bilinçli bir biçimde "İslamiyet ve laiklik" eksenine oturtarak rakiplerini daha ilk saatlerde etkisiz kıldı.
Zaten kurultay zemini de buna çok uygundu. Hem delegelerin ezici çoğunluğu, hem de izleyenler bu siyasi yaklaşıma destek için oradaydılar...
Baykal'ın "Laik cumhuriyetin temellerinin bozulmasına seyirci kalmak istemiyorum" sözleri tam da bu nedenle en çok alkışı alıyordu.
Böylece aralarında bizim de bulunduğumuz birçok insanın kurultay öncesi yazdığı, "CHP tabanı ve delegesi değişim ve dönüşüm bekliyor" öngörüsü aslında bir temenniden öteye geçmedi.
Çünkü, kulislerde ve kurultay salonunda gördük ki, CHP delegesi yeni bir arayışı "macera" olarak niteliyor ve Baykal'ın aldığı siyasi pozisyonu doğru buluyor.
Dahası CHP delegesi rakip olarak çıkan Haluk Koç ve Umut Oran'ı da siyaseten eleştiriyor.
Bir delege şöyle diyor:
"CHP cumhuriyetin ve laikliğin kalesidir. Bugün bunu savunmak zorundayız. Rakip olarak ortaya çıkan Haluk Koç güven vermiyor. Umut Oran'la da aramızda ideolojik sorun var. O CHP'yi liberal bir çizgiye çekmek istiyor."
İşte CHP'nin 32'nci olağan kurultayının yapıldığı salona bu ruh hâkimdi... Baykal da konuşmasını "İslamiyet ve laiklik" üzerine kurarak delegenin o ruhunu okşuyordu.
Bu hava, Baykal'dan sonra kürsüye çıkan Haluk Koç'u destekleyen konuşmacıların söyledikleriyle biraz gölgelense de değişecek gibi görünmüyor.
Gelelim kurultay salonunda dikkatimizi çekenlere...
Salonda ağırlık Baykalcılarda olsa da Haluk Koç ve Umut Oran'ı destekleyenler de yerlerini almıştı. Gruplar arasında zaman zaman gerilim de slogan yarışı da yaşandı.
Ama yarış daha çok salona asılan pankatlar ve afişlerle sürüyordu.
İşte birkaç ilginç slogan.
Haluk Koç taraftarları "Saymadım kaç yıl oldu biz iktidar olmayalı" yla, Umut Oran'cılar "Türkiye'nin CHP'ye, CHP'nin umuda ihtiyacı var" la Baykalcılar ise "Biz seçeriz bize baş olacağı, mukaddestir cumhuriyet ocağı..." sloganıyla dikkat çekmeye çalışıyordu.
Havasız ve çok sıcak olan salonunun sürprizi ise, son dönemlerde adı öne çıkan ve parti meclisine girebileceği söylenen Tuncay Özkan ve CHP'de yıldızı giderek yükselen İlhan Kesici'ye gösterilen ilgiydi.
Özellikle kurultayı izlemek için gelen konuklar en çok bu iki ismin elini sıkıp konuştular veya fotoğraf çektirdiler.
Kurultay salonunu geride bırakıp ayrılırken aklımızda sadece "değişim" isteyen bir delegenin söyledikleri kaldı:
"Bu ortamda çıkıp ne konuşalım. Bitlislilerin bir sözü var; 'Ayağıma yer edem, gör başına ne edem...' Bizim ki de buna benziyor. Önce bir seçilelim."
Anlaşılan yerel seçimlerin yaklaştığı hatta genel seçimle birlikte yapılacağı konuşulan bir ortamda CHP'lilerin önceliği bu.