Bu seçimlerde klasik merkezin sağı da solu da adeta deprem yaşadı.
Hem de muhalefetteyken...
Şimdi her iki muhalefet cephesinde de yeni çıkış yolları aranıyor.
CHP'de neler olabileceğini dün dile getirdik. Şimdi klasik merkez sağda neler olduğuna ve olacağına yakından bakalım.
Klasik merkez sağın durumu CHP ve soldan daha beter.
Bu alanın en büyük partisi DP'nin aldığı oy oranı sadece yüzde 5.9.
Anavatan Partisi seçime bile katılmadı.
Ortada Rizelilerin hemşehrilik duygusuyla Meclis'e yolladığı Mesut Yılmaz dışında kimse yok.
Ama aportta bekleyen çok isim var.
En başta da eski başbakan Tansu Çiller geliyor.
Mehmet Ali Bayar gibi bilinen isimler, "Şafak 23 Temmuz"cular gibi henüz isimlerini resmen deklare etmemiş ekipler, ayrıca DP içinde farklı gruplar var.
Benzer bir durum Anavatan Partisi için de söz konusu.
Bir de bu hesaplara katılmayan Erkan Mumcu gerçeği var.
Bu kaotik yapıdan ne çıkar doğrusu belli değil. Ama şu sorunun cevabı çok merak ediliyor:
Bu seçimlerde ciddi bir oy alarak merkezi dolduran bir AK Parti varken, geleneksel merkez sağda yeni bir partiyi ayağa kaldırmak mümkün mü?
Mümkün olduğunu söyleyenlerden biri eski ANAP Genel Başkanı Nesrin Nas.
Nas şöyle diyor:
"Bizim bildiğimiz klasik merkez sağa açıkçası ihtiyaç yok. Ama AK Parti'nin bulunduğu noktadan daha ileride, daha özgürlükçü ama merkeze oturan, merkezi kavrayan, özgürlükler konusunda AK Parti'den daha ileri reformist bir partiye ihtiyaç var. Bu durumda daha sivil bir anayasa ve özgürlükleri genişletmek mümkün olur. Bu da Türkiye'ye çok hızlı çağ atlatır."
Nas'ın bugünkü mevcut tablo üzerinden yaptığı bu tahlili "Şafak 23 Temmuz" cular da savunuyor.
Yukarıda Şafak 23 Temmuzcular için henüz isimlerini deklare etmediklerini söyledik.
Oysa bu ekip birkaç gün önce resmen olmasa da ortaya çıkarak, Tansu Çiller'i göreve çağırdı.
Sivil-demokrat bir çıkış yapacakları beklenen bu genç ekibin, lider adayı olarak Meclis dışı kalmış eski bir siyasetçiyi göreve çağırmaları siyaset çevrelerinde şaşkınlık yarattı.
Doğrusu merkezin sağında pek boşluk olmasa da ülkedeki "sol muhalefet"in zayıflığı hala klasik merkez sağın eski aktörlerini umutlandırıyor. Bu nedenle de dört koldan arayış sürüyor.
Görünen o ki, bir yanda eski isimlerin diğer yanda yeni siyasi aktörlerin yer alacağı bu arayış kısa vadede de bitmeyecek.
Ama bu "derin çöküş" ten yeni bir siyasi çıkış yaratmak mümkün mü onu da ileride göreceğiz.