Ankara'yla Antalya'nın gündemi çok farklı... Ankara'nın yüksek tepelerinde gerilim, sokaklarında canlı bombanın yarattığı acı ve korku konuşulurken, Antalya'da küresel dünyayla rekabet, dünyayı turlayan yaklaşık 900 milyonluk turist pastasından pay alma konuşuluyor.
Ankara, bir kez daha Antalya'nın İstanbul'un Denizli'nin Gaziantep'in gerisinde kaldığını gösterdi.
Daha önemlisi Ankara, Türkiye'yi dünyaya taşıyan kentlerin önünü açacağına tam tersi engel olmaya başladı. Ama Ankara'ya rağmen Antalya gibi kentler dünyayla bütünleşme yolunda önemli adımlar atıyor.
Bunun son örneği Antalya Belek'te açılan Ela Quality Resort Otel ...
İstanbullu bir tekstil grubu yaklaşık 100 milyon dolarlık yatırım yapmış... Ve ortaya muhteşem bir turizm tesisi çıkmış... Yüzlerce insana iş olanağı yarattığı gibi ülkeye de önemli sayıda turist çekerek döviz kazandıracak.
Otelin sahibi genç işadamı Ahmet Akbalık neden turizme girdiklerini şöyle anlatıyor:
"Dünyada 900 milyon turist 800 milyar dolar harcama yapıyor ancak Türkiye pastadan hak ettiği payı alamıyor. Ayrıca Türkiye her şey dahil sistemiyle ucuz turiste yöneldi. Amacımız yüksek gelir grubu turisti de Türkiye'ye çekmek. Ancak bunun için siyasi ve ekonomik istikrar çok önemli."
İşte bu noktada son günlerde Ankara'nın krize dönüştürdüğü bir süreç yaşanıyor. Yüksek tepelerdeki gerilim, Genelkurmay Başkanı'nın Ulus'taki patlamanın ardından yaptığı açıklamalar; yüksek sesle dillendirilmese de ciddi kaygı yaratıyor.
Gerçekten de son gelişmeler açısından en hassas sektör turizm... Her an derin kırılmalar yaşanabilir.
Ancak son dönemde yaşanan olaylar ilginç bir paradoksu da içinde taşıyor. Siyasi açıdan AK Parti'yi "kuşatma" adına yürütülen bu girişimler, bir yandan kaygı, bir yandan da hesapta olmayan pozitif sonuçlar yaratıyor.
Bunun en çarpıcı örneği de "Cumhuriyet Mitingleri"...
Türk Alman Turizm İş Konseyi Başkanı Hüseyin Baraner bu konuda önemli bir noktaya daha dikkat çekiyor:
"O meydanlarda yürüyen 1.5 milyon insan Avrupa'yı ve dünyayı şaşırttı. Nedeni de son 100 yıllık modernleşme çabalarımıza rağmen bizi hala 'Araplaşmış' olarak görmeleri. Bu nedenle de yürüyüşlere hayranlık duydular. Yani Türkiye o kadar yanlış tanınıyor ki, bu yürüyüş bile şaşkınlık yarattı. Bu da Türkiye'nin gerçek değerleriyle ne kadar az tanındığını gösteriyor."
Antalya, Ankara'nın yarattığı gerilimi aşmak için gerçekten olağanüstü bir çaba harcıyor.
Açılışa Dünya Turizm Örgütü Başkanı JeanClaude Baumgarten ile TUİ Türkiye Operasyonlar Sorumlusu Michael Kimmer'in katılması bunun bir göstergesiydi.
Alman Kimmer' ın Türkiye turizmi ile ilgili söyledikleri ise gerçekten anlamlıydı:
"Turizmde her şey kopya edilebilir. Ama misafirperverlik asla. Bu gücünüzü iyi kullanmalısınız"