Aylardır AK Parti kulislerinde şu sorunun cevabı aranıyor: Eğer Başbakan Erdoğan cumhurbaşkanı adayı olmazsa kim olur?
Onlarca isim sayılsa da AK Partililer şu noktaya dikkat çekiyor:
"Aslında AK Parti'nin ikinci kez ve büyük çoğunlukla iktidar olması için dışarıdan birinin cumhurbaşkanı olması gerekiyor. Ama bu fikri başbakan Erdoğan söyleyemez çünkü Arınç korkusu var."
Gerçekten de hem Başbakan Erdoğan'da hem AK Parti yönetiminde ciddi bir Bülent Arınç korkusu yaşanıyor.
Meclis Başkanı Arınç'ın son açıklamaları da bu korkuyu doğruluyor.
Kanal 7 Televizyonu'nda canlı yayında konuşan Arınç aynen şöyle diyordu:
"İçeriden olacak, milletvekili olacak ve AK Parti'den olacak."
Gördüğünüz gibi Arınç, kimin cumhurbaşkanı olacağını çok net ortaya koyuyor.
Bunun ne anlama geldiği açık.
Arınç özellikle kendisiyle birlikte AK Parti'yi kuran "üçlü"ye yani Erdoğan ve Gül'e hareket olanağı tanımıyor. Bu durumda Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olmaya eli mahkum.
Çünkü, dışarıdan biri parti içinde kargaşa yaratır, içeriye yöneldiğinde ise ilk adayın Arınç olacağı artık tartışılmaz.
Peki bu durum AK Parti açısından ne anlama geliyor?
Denilen şu; AK Parti'yi iktidara taşıyan siyasi üçlü yani AK Parti'nin "troykası" şimdi ciddi bir yol ayrımında.
Arınç, kendisine yöneltilen "Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül ve siz bir araya gelip 'adayımız şudur mu?' diyeceksiniz?" sorusuna şöyle cevap veriyor;
"Hayır bu totaliter bir sistem olur. 'Troyka' derler."
Bu noktanın önemli olduğuna dikkat çeken bir AK Partili şöyle diyor:
"Bu açıkça AK Parti'nin "Troykası"nda çatlak olduğunu gösteriyor. Arınç önce Cumhurbaşkanının kim olacağının sınırlarını çiziyor, sonra da diyor ki, 'buna partimiz karar verecek.' Peki bu parti iradesine müdahale değil mi?"
Gelinen bu nokta siyasi yaşamımızda daha önce gündeme gelen "Troyka" örneklerini hatırlatıyor.
Biliyorsunuz en son 2002 seçimleri öncesi İsmail Cem, Kemal Derviş ve Hüsamettin Özkan'dan oluşan ve "Troyka" olarak nitelenen siyasi ekibin girişimi başarısızlıkla sonuçlanmıştı.
Bunun nedeni de "Troyka"yı oluşturan isimlerden Kemal Derviş'in son dakikada "oyun kurucu" olmaktan vazgeçmesiydi.
Yani üçlü siyasi ekiplerde üç kişiden biri oyun bozanlık yaparsa hareketin geleceğini bile etkileyebilir.
Şimdi AK Parti aynı sıkıntıyla karşı karşıya...
Acaba bu sıkıntı aşılabilecek mi?
Bunu aşacak tek anahtar Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olması.
Aslında gelinen bu nokta bile Başbakan Erdoğan'ın artık cumhurbaşkanlığına yürüdüğünü gösteriyor.