İSMAİLAĞA Camisi'nde meydana gelen çifte cinayetle ilgili hayati bir soru daha var. O da şu; Camide linç edilerek öldürülen Mustafa Erdal'ın katili veya katilleri kim?
Bu sorunun cevabı, son dönemlerde Türkiye'nin gündeminden hiç inmeyen ve giderek yaygınlaşan "linç" girişimleri açısından da çok önemli.
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Adem Sözüer, şöyle diyor: "Oradaki insanların yapacağı tek şey katili yakalamak ve güvenlik güçlerini beklemek. Ama bu adamı sopayla vs ile öldürürlerse bu kasten öldürme suçudur.. Bunun cezası da müebbet hapis. Kalabalık bir grup olsa da fark etmiyor. Çünkü Türk Ceza Kanunu'nun 37. maddesi "suçun kanuni tanımında yer alan fiili birlikte gerçekleştiren kişilerden her biri fail olarak sorumlu olur." diyor. Yani bu kişiler suçun tam cezasıyla cezalandırılır."
Sözüer, bu tespiti yaptıktan sonra sözü yaygınlaşan "linç" girişimlerine getirerek şu çarpıcı gerçeği vurguluyor:
"Türkiye'de bu tür olayları sık sık izliyoruz. Gerçi güvenlik güçleri saldırıya uğrayanı kurtarıyor. Ama saldıranlar hakkında dava açılıyor mu? Kamuoyuna bu konuda bu insanların cezalandırıldığına dair bilgi ulaşmıyor. İnsanlar da zannediyor ki hoşumuza gitmeyen hareketleri yapanları cezalandırabiliriz. Böyle şey olmaz. Bu tür saldırı olaylarına karışanların hakkında dava açılıp gereken yaptırım uygulanmalıdır. Bunların üzerine çok etkili gidilmelidir. Aksi takdirde herkes kendi kanunu uygular ki bu orman kanunudur. Herkes hakim ve savcı olmaya kalkarsa iç barış ciddi biçimde bozulur."